9 Madde ile İrade Eğitimi ve Zaman Yönetimi


7

Bismillah. “Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (onlar ziyanda değillerdir).” (Asr Suresi Meali) Rabbimiz, insanın ömrünü sınırlı kılmıştır yani bize verilen zamanın bir sonu vardır. İnsan ömrünün aslında ne kadar sınırlı olduğunu anlamak için şöyle bir misal verebiliriz: Bir insan ömrü 100 sene olsa ve siz şu an (ortalama) 25 yaşında olsanız geriye 75 yıl kalır. Günde ortalama 8 saat uyuyor olsak, kalan 75 yılın 25 yılı uyku ile geçer ve geriye 50 yılımız kalır. Bu 50 yılda ortalama 2 yıl yemek, 6 yıl da ulaşım için giderse bize 42 yıl kalır ve henüz sadece temel şeyler için vaktimizi ayırmış olduk. Demek ki zaman bizim düşündüğümüz gibi uçsuz bucaksız değil, elbet bir gün bitecek. Ama insan bu sınırlı zamanı doğru ve verimli kullandığında işte o sınırlı zaman o insan için bereketlenir, Allah’ın izniyle. Peki biz nasıl bir yol izlemeliyiz ki sınırlı olan zamanımızı Allah için, kendimiz için, toplum için ve insanlık için hayra kullanabilelim. Bunun için zaman yönetimi ve irade ile ilgili sıraladığımız bu 9 maddeyi kendimize yoldaş edinelim ve hemen şimdi niyetimizi halis kılarak yola koyulalım.

1. Mümin Acilin Değil Ahirin Kuludur.

İnsanın Kur’an-ı Kerim’de geçen bazı vasıfları şöyledir: İnsan nankördür, hüsrandadır ve acelecidir. Acelecilik, aslında insanın sermayesinin sınırlı olduğunu bilmesi ve bununla birlikte arzuladığı şeylerin hemen olmasını istemesinden kaynaklanır. Aslında bir mü’min acilin değil ahirin kuludur. Hemen olan işlerle ömrünü tüketmez ve bugün yapacağı işin ahirette bir karşılığı olduğunu bilir. Kısacası zamanı, Allah’ın verdiği bir nimet olarak görür ve o nimetin gereğini yerine getirmeye çalışır.

2. İnsanlar Zamana Farklı Farklı Bakarlar.

İnsanların zamanı algılaması ve anlaması farklı farklıdır. Kimi insan daha acelecidir, bir işi hızlı yapar fakat sonra o işi düzenlemesi uzun sürer. Kimisi ise daha yavaştır, işlerini daha dikkatli ve kontrollü yapar ama o işi bitirmesi daha uzun sürer. İşte her insan için ya da her durum için zaman algısı farklıdır. Bu nedenle zamanı üzerimizden geçen bir silindir gibi düşünmemeliyiz.

3. İnsanın Vaktini Daraltan İşler, Boş İşlerdir.

Gıybet etmek, tüm günü sosyal medyada geçirmek, saatlerce televizyon izlemek gibi vakti hızla öldüren meşguliyetlerden uzak durmalıyız. Böylece hem zamanı daha verimli işlerde kullanabiliriz hem de daha enerji dolu bir hayat yaşayabiliriz. Her sabah kalktığımızda bugün yeni şeyler öğreneyim, Allah yolunda hayırlı ameller yapayım diyerek yeni güne başlamalıyız.

4. Müslümanın Boş Vakti Olmaz, Bir Müslüman İçin Tatil Kavramı Olmamalı.

Bizler zamana Batılılar gibi bakamayız. Batı’da boş zaman, insanın para kazanmadığı süreyi ifade eder. Boş vakit kavramı, Batı toplumunda sanayi devriminden sonra ortaya çıkan bir şeydir. Boş vakit, insanın fabrikalarda robot gibi çalıştırılmadığı zamanı ifade eder. İslam’da ise boş vakit diye bir şey yoktur. Zira kulun boş bir şey ile işi olmaz. Zaman bir nimettir ve her nimetin olduğu gibi zamanı kullanmanın da bir gereği vardır. Allah-u Teala zamanı nasıl kullandığımızı, ömrümüzü nerede ve nasıl tükettiğimizi de soracaktır.

5. Zamana Riayet, Hakka Riayettir.

Bizler zamana riayet etmiyoruz. Yani zamanla ilgili söz veriyoruz fakat bu sözümüzde durmuyoruz. Buluşma saatlerine geç kalıyoruz, söz verdiğimiz sürede işimizi bitirmiyoruz. Halbuki zamana riayet Hakka riayettir. Yaklaşık iki asırdır zamana riayetimizi kaybetmişiz ve bu da aslında kendimizi kaybetmişliğimizi gösteriyor. İnsan kendini kaybedince zamanı ve mekanı da kaybeder.

6. Kısıtlarla Yaşamayı Öğrenmeliyiz.

Zamanı istediğimiz gibi çekip çevirmek elimizdedir. Kısıtlarla, bizi sınırlayan şeylerle yaşamayı öğrenmeliyiz. Yapmak istediğimiz şeyleri, o kısıtların içerisinde yol bularak yapmaya çalışmalıyız. Özellikle sabah saatlerini, sabahın bereketini iyi değerlendirmeliyiz. Sabahın erken saatlerinde “Ömrümden bir saat daha gidiyor, kalkıp bir şeyler öğreneyim, üreteyim, mutlu olacağım şeylerle uğraşayım, spor yapayım…” gibi sözlerle kendimizi motive ederek yataktan kalkmalıyız ve hemen bir işe koyulmalıyız.

7. İrade Sahibi Olan, Bulunduğu Konumu Değiştirir.

İrade sahibi olan insan, herkes yanlış da yapsa doğru yapmayı tercih eden insandır. Müminin iki işi vardır: güzel niyet ve bol gayret. Akıbet ise Allah’a aittir. Bizlerin vazifesi, tohum atmaktır; hasat etmek değildir. Bizler işimizi düzgün yapmalıyız, sonucunu ise Allah’a bırakmalıyız. Şikayet etmeden, elimizden geldiğince doğru olanı yapmaya ve kendimizi düzeltmeye çalışmalıyız.

8. Büyük İşler Yapmak İçin Yüksek Makamlar Beklememeliyiz.

Bize verilen görevi, büyük ve önemli iş olarak görüp o işi en iyi şekilde yapmalıyız. Küçük ve önemsiz gördüğümüz işleri birer basamak gibi düşünmeli, o işleri büyük işler haline getirmeye çalışmalıyız ve bu süreçte kendimizi daha çok geliştirmeliyiz. Şu an bulunduğumuz konumu Allah’ın bize verdiği bir makam olarak düşünmeli ve o makamın hakkını vermeliyiz. Talebe isek en iyi talebe, memur isek işini en iyi yapan memur olmalıyız ve hakeza…

9. Vakit Yönetimi İçin Ehem Ve Mühim Olan İşleri Ayırt Etmeliyiz.

Sınırlı olan vaktimizi değerlendirmek için ehem (çok/en önemli) ile mühim (önemli) olanı ayırmamız gerekir. Yani yapmamız gereken işleri sıralarken, en önemli olanlar ile önemli olanları belirlemezsek işler karışır ve zamanımızı verimli kullanamayız. Önce ehem olanı öne almalı, daha sonra mühim olana bakmalıyız.

10. İrade Eğitimi ve Zaman Yönetimi

Kaynaklar

| Dr. Savaş Şafak Barkçin’in “İrade Eğitimi ve Zaman Yönetimi” isimli konferans videosundan derlenmiştir.


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

7

3 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Bu değerli yazılar ile binlerce insanın dünyasını değiştirmesine vesile olacaksınız inşallah. Okudukça ufkum genişliyor. İyi ki bu siteyi bulmuşum. Allah razı olsun. Allah teala sizlere huzurlu, hayırlı, sağlıklı, uzun ömür versin.