Yüce Rabb’imiz Kuran-ı Kerim’in 25. Suresi olan Furkan Suresi’nin son kısmında kendisi için özel olan bir grup insandan bahsetmektedir. “İbadurrahman” kelimesi ile ifade edilen bu kullar çeşitli kategorilere ayrılmıştır. Arapça’da ‘abd’ kelimesi Allah’ın kulları anlamına gelmektedir. Abd kelimesinin çoğul hali 2 tanedir. Birincisi abid; bu kelime Allah‘ın tüm kulları için kullanılır. İkincisi ibad; Allah’ın özel kulları için kullanılır. Biz de Rabb’imizin ayetinden bu kulların O’nun için özel olduğunu anlamaktayız. Ayetin gramerinden anladığımız üzere bir insan aynı anda bu özelliklerin hepsine sahip olmak zorunda değildir. Bir tane kategoriye bile girebilirsek inşallah Rabb’imizin özel kulu olabilir ve “İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin yüksek makamlarıyla mükâfatlandırılacaklar ve orada esenlik dileği ve selâmla karşılanacaklardır.” (Furkan Suresi,75. ayet) ayetindeki gibi bir ödüle sahip olabiliriz. Şimdi bu özel kulların kimler olduğuna bakalım.
1. Duygularını Kontrol Edebilen İnsanlar
“O çok merhametli Allah’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve cahil kimseler kendilerine laf attığı zaman (incitmeksizin) «selam» derler (geçerler).”(Furkan Suresi,63. ayet)
Allah’ın bu kulları toplum içindeyken tevazuya sahiptirler. İnsanlara karşı merhametli ve naziktirler. İnsanlar kendilerini sinirlendirecek şeyler söylediklerinde ya da kendilerini kızdıracak davranışlarda bulunduklarında öfkelerine hakim olabilirler. O insanlarla sakin ve huzurlu bir şekilde konuşarak onların sinirlerini yatıştırmaya çalışırlar. Öfkelerini ve gururlarını kontol edebilirler. Enaniyetten sıyrılıp haklı dahi olsalar durumu normale çevirmeye çalışırlar.
2. Teheccüd Namazı Kılan İnsanlar
“Onlar, Rabblerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir.” (Furkan Suresi, 64. ayet)
3. Cehennem Azabından Uzaklaşmak İsteyen İnsanlar
“Onlar, şöyle diyenlerdir: “Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı sürekli bir helâktir!”(Furkan Suresi, 65. ayet)
Cehennem hem kısa bir zaman kalmak için hem de uzun bir zaman kalmak çok kötü bir yerdir. Allah cehenneme kısa ya da uzun süreli olarak, hiçbir şekilde girmemeyi isteyen kullarını sever. Rahman’ın kulları “Allah’ım cehennemi görmek istemiyorum.” derler.
4. Ne İsraf Ne de Cimrilik Etmeyen İnsanlar
“Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır.”(Furkan Suresi,67. ayet)
Harcadıklarımızdan sorumluyuz. Bu yüzden sorumsuzca harcamamalıyız. İhtiyaçlarımız dahilinde harcamalar yapmalıyız. Cebimizde olmayan parayı harcamamalıyız. Borçlanmamalı ve kredi kartına bağımlı olmamalıyız. İmkanlarımıza ve bütçemize göre harcamalıyız. Cimri olamayız, savurgan da olamayız. Üstünde sadece logo olduğu için aynı tişörte 5 kat fazla para ödeyemeyiz, eğer Allah’ın özel kulu olmak istiyorsak.
5. Şirk Koşmayan Haksız Yere Cana Kıymayan Zina Etmeyen İnsanlar
“Onlar, Allah ile beraber başka bir İlâha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah’ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar.” (Furkan Suesi, 68. ayet)
“Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedî kalır.” (Furkan Suresi, 69. ayet)
“Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Furkan Suresi, 70. ayet)
Allah günahlarını problem edinen kişilerin günahlarını kolaylıkla bağışlayacaktır. Eğer günahlarımızı önemsemezsek küçük bir günahımız dahi hesap gününde çok büyük hale gelecektir. Bu yüzden günahlarımızdan ötürü pişman olmalı, tövbe etmeli, iyi işler yapmada ciddi manada gayret etmeli ve Allah’tan kötülüklerimizi iyiliğe çevirmesini istemeliyiz.
6. Boş İşlerle Uğraşmayan İnsanlar
“Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir.” (Furkan Suresi, 72. ayet)
Boş işlerle uğraşmamalıyız. Boş bir işle karşılaştığımız zaman ağırbaşlı bir şekilde geçip gitmeliyiz. Olay çıkarmamalıyız. İnsanlar yanlış şeyler yapsalar bile saygılı olmalıyız. Biz günahlardan nefret ederiz, onları işleyenlerden değil. Eğer tavsiye vereceksek saygılı bir şekilde vermeliyiz. Önce insanları kötü alışkanlıklarından vazgeçirmeye çalışmalıyız. Eğer olmuyorsa kendimizi korumalıyız ve onlardan uzaklaşmalıyız.
7. Ayetlere Gereken Önemi Veren İnsanlar
“Onlar, kendilerine Rabb’lerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman, onlara kör ve sağır kesilmezler.” (Furkan Suresi, 73. ayet)
8. Allah'tan Göz Aydınlığı Olacak Eşler ve Zürriyetler Bağışlamasını İsteyen İnsanlar
“Ve onlar ki: «Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl» derler.”(Furkan Suresi,74. ayet)
Ümmetin problemi ekonomi, politika, eğitim ya da bozulma değil, ümmetin problemi aile biriminin yıkılmasıdır. Ebeveynlerin birinci önceliği çocuklarının islamı olmalıdır. Çocuklarımız bizi sevmeli, bize koşmalı, bize sarılmalıdır. Her evin bir imamı vardır. Bizde evimizin imamı olmak için çalışmalıyız.
Az uyurlar.. bi işi bırakıp başka bi işe koyulurlar.. sevdiklerinden infak ederler.. bunlarda olmazsa olmazlardan 🙂 Eğer “onlar” ın arasına girmek istiyorsak Kuran”da ne diyorsa birebir yapmamız lazım..
Aslında kaynakça kısmında paylaştığım videoyu izlerseniz ibadurrahman olabilmek için bu özelliklerin hepsine değil bir tanesine bile sahip olmamızın yeterli olacağından bahsediliyor.Bunun dışında şunları paylaşabilirim;bizler zaten Müslüman olarak Kur’an-ı Kerim’i kendimize rehber edinmiş insanlarız.Doğru yoldan ayrılmamak için yol haritamıza bakmak ve ona göre hayatımızı şekillendirmek zorundayız.Bu yüzden sizin de belirttiğiniz gibi Kur’an ne diyorsa bire bir yapmamız gerekir lakin bizler de insanız ve her zaman mükemmel olamayız.Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in de buyurduğu gibi “Her insan hata yapabilir. Hata yapanların en hayırlısı çokca tevbe edenlerdir.” Bu yüzden biz gücümüz yettiğince yapmaya çalışalım yapamadıklarımız için de tevbemizi edelim. 🙂
Allah’a itaat .Rahmanın kullarının yapması gerekenlerin hepsini yapmamız gerekir,işimize geleni,yada gelenleri değil.