1- Sınırlarına saygı duyduğunuzu gösterin.
İstemediği ya da izin vermediği zaman onu öpmeyin. Öpmeden önce ondan izin alın. Böylece ona sınırlarına saygı duyduğunuzu öğretmiş olursunuz.
2- Küfür içerikli konuşmalardan sakının.
Çocuğunuzun yanında asla ama asla küfür etmeyin. (Aslında hiç küfretmeyin.) Bu, size olan saygısını büyük ölçüde yitirmesine sebep olacağı gibi küfretmenin çok normal hatta sinirlenildiğinde yapılması gereken bir şey olduğunu düşünmesine sebep olacaktır.
3- Kimseye hakaret etmeyin.
“Aptal çocuk, geri zekalı, salak” gibi hakaretleri ona veya onun yanında bir başkasına sarf etmekten kesinlikle kaçının. Yanlışlıkla veya kızgınlıkla söylerseniz “Az önce sinirlendiğim için o kötü kelimeyi kullandım. Yaptığım yanlıştı. Özür dilerim.” diyerek ondan özür dileyin.
4- Verdiğiniz sözleri yerine getirin.
Ona verdiğiniz sözde kesinlikle durun. Gerçekleştiremeyeceğiniz sözleri kesinlikle vermeyin. Verdiğiniz sözü tutamayacak olduğunuzda ona gerekçelerini anlatarak ondan özür dileyin. Ve en yakın zamanda bunu telafi edin.
5- Kişiliğine değil davranışlarına yönelik uyarılarda bulunun.
Çok kızgın olduğunuzda ve kendinize hakim olamadığınızda sinirinizi onun kişiliğine değil, davranışına yönelik olduğunu belirtin. “İşe yaramazsın, düzensizsin, sorumsuzsun” değil; “Daha dikkatli olmalısın, odanı düzenlemelisin, geç kalmamalısın” şeklinde net ve davranışa yönelik kızabilirsiniz. Mümkünse kızgınken değil sakinken konuşarak sorunlarınızı halledin.
6- Fikirlerine değer verin.
Onunla ilgili kararlar (odasının şeklini değiştirmek, okul kıyafetlerini almaya gitmek, harçlığının ne kadar olacağına karar vermek vs…) alınırken onun da fikrini alın ve alınan karara ikna olmasını sağlayın. Gerekirse karşılıklı pazarlıklar yaparak onun görüşüne değer verdiğinizi hissettirin. (Yatağının camın önünde olması, sabah ışığı açısından hoşuna gidiyor anlıyorum. Fakat o zaman camdan soğuk gelebilir ve üşüyebilirsin. Yatağının ayak kısmını camın önüne koyalım mı ne dersin?)
7- Çocuğunuza dersler dışında da sorular sorun.
Çocuğunuzla gün içinde ilk buluştuğunuz an “Dersini yaptın mı?, Ödevin bitti mi?, Öğretmen bugün ne anlattı?, Okulda bugün ne yaptın?” şeklinde sormak yerine; “Bugün mutlu görünüyorsun. Namazdan sonra bana nasıl dua ettin?, Ey yorgun ve kahraman Müslüman çocuğu! Anlat bakalım bugün arkadaşlarına hangi güzel şeyleri anlattın?” şeklinde mizah ve mesaj içeren sorular yöneltebilirsiniz.
8- Güzel cümlelerle çocuğunuzu övün.
Onun davranışlarını karakter özellikleriyle birleştirerek ve mesaj içeren cümlelerle övün. Aranızda size mahsus ve duruma uygun kalıp telkin cümleleri olsun. Bu cümleleri çocuğunuzu öveceğiniz zamanlarda kullanabilirsiniz. Mesela kendine güvenerek bir iş yaptığında “Müslüman çocuk, cesur olur.”; bekleme davranışını gösterdiğinde “İmanlı çocuk, sabırlı olur.”; istediği şeyi güzelce söylediğinde “Allah, güzel konuşan çocukları sever.”; ona söylenmeden ellerini yemekten sonra yıkadığında “Temiz çocuklar cennete gider.” diyebilirsiniz.
Asuman Kılıç
Çocuklara sorumluluk vermek lazım, çağımızın belası sorumluluk sahibi olmadan yetişip sorunlu olmak.