Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi rabbil alemin. Vessalatü vesselamü ala rasülina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Tecrübe ve fikir sahiplerinin yazdıklarından yaşadıklarından ilham alarak evlilik ile ilgili sizler için bir kaç tavsiye derledik. İnşallah hakkıyla faydalanabiliriz. Yüce Rabbimiz bizlere gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışlasın ve bizleri takva sahiplerine önder kılsın. Amin
1. Değer ve Sorumlulukları Açısından Evlilik
Evlilik Allah ve Resulü’nün emridir.
Evliliğin maksadı: Kulluğun ifası, neslin devamı, hayat yükünün paylaşılması, ihtiyaçların karşılanması ve huzurun teminidir.
Evlilik ibadettir, öyleyse külfetine katlanılmalıdır. Evlilik nimettir, öyleyse şükrü eda edilmelidir. Evlilik cihattır, öyleyse hazırlığı yapılmalıdır. Evlilik dindir, öyleyse sahip çıkılmalıdır. Evlilik imtihandır; öyleyse sabır, azık olarak edinilmelidir.
2. Nikahta Keramet, Nikahsızlıkta Felaket Vardır.
Nikâh asalettir; insana onur ve şeref kazandırır. Nikâh berekettir; eve bolluk ve verimlilik kazandırır. Nikâh sükûnettir; ruha huzur ve dinginlik kazandırır. Nikâh muhabbettir; kalbe sevgi ve aşk kazandırır.
3. Nikah Sağlam Bir Teminat, Ağır Bir Sözdür.
Evlilik müessesesi kurulurken şu iki şeyin yapılması gerekir:
1- Kullarla istişare
2- Rabbi ile istihare.
Dinde, dindarlıkta ve durumlarda denklik aranmalıdır.
Nişan ile nikâh arası, nikâh ile düğün arası uzun olmamalıdır.
4. Saadet Asrının Örnekliğinde Düğün
Sünnete uygun düğün nasıl olmalıdır?
1- İhlas olmalı: “El ne der?” kaygısından ziyade “Allah ne der?” kaygısıyla hareket edilmelidir.
2- İlan olmalı: Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem “Nikahı ilan edin” buyurmuştur.
3-İkram olmalı
4- İhtiram olmalı: Davetlilere ihtiram ve saygı gösterilmeli, rahat etmeleri için uygun ortamlar hazırlanmalı, misafirler geldiklerine pişman olmamalıdırlar.
5- İhsan olmalı: İhsan, sözlükte “yardım etmek” anlamına gelir ve düğünlerde de olması gereken bir hususiyettir.
Sünnete uygun bir düğünde neler olmamalı?
1- İhtilat olmamalı: İhtilat; birbirine yabancı kadın ve erkeğin aynı ortamda bulunması, mahremiyetin zedelenmesi, hudutların/ sınırların çiğnenmesidir.
2- İsraf olmamalı: “Düğünde ilk gün verilen yemek gereklidir. İkinci gün verilen yemek sünnettir, üçüncü gün verilen yemek ise gösterişten ibarettir.” diye buyurmuştur Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem. İsraf sadece malda olmaz. Zaman, duygu, öfke de israf edilebilir.
3- İfşa olmamalı
4- İhmal olmamalı: Düğün meselesi olduğu zaman sıla-i rahim en üst düzeyde işletilmeli. Küskünler bir şekilde ikna edilmeli, düğüne getirilmeli ve barıştırılmalıdır. Bir düğün yapılacağı zaman fakirler de itinayla o düğüne çağrılmalıdır.
5- İtidâlsizlik olmamalı: Sevinelim ama vaktinde ve itidalli sevinelim.
5. Evliliğin İlk Ayları ve Gelin Kaynana Savaşları
a. Gelinin Dünyasından Bir Pencere
1- Kayınbabanı ve kayınvalideni öz anne ve baban gibi görmeli, “seven sevdiklerinin, sevdiğini de sever” ilkesini unutmamalısın.
2- Kayınbabana ve kayınvalidene bakma sorumluluğun yok ama onların, eşinin cenneti ya da cehennemi olduğunu unutmamalısın.
3- Kayınbabanı ve kayınvalideni tecrübe sahibi insanlar olarak bilmeli, o birikimin çok önemli katkılar sağlayacağını unutmamalısın.
4- Kayınbabanın ve kayınvalidenin evin rahmet kaynağı olduğunu farketmeli, onların vesilesi ile rızıklarının bereketleneceğini unutmamalısın.
5- Kayınbabanın ve kayınvalidenin hem dünya hem ahiret yatırımı olduğunu her daim bilmeli, ne ekersen onu biçeceğini unutmamalısın.
b. Damadın Dünyasından Bir Pencere
1- Evin reisi olduğunu hem hanımına hem annene hissettirmeli, bu konuda otorite boşluğu oluşturmamalısın.
2- Kadınların kadınları çok kıskandığını unutmamalı; ne hanımını annene, ne anneni hanımına karşı çok övmemeli ve çok savunmamalısın.
3- Hanımına; anne ve babana karşı takınması gereken hukuku hatırlatmalı, onun da bu hukuku kendi anne ve babasına karşı takınmasına zemin hazırlamalısın.
4- Hanımının anne ve babana karşı hizmetlerini takdir etmeli, attığı o adımlarla çok büyük bir yükü omuzlarından aldığını her daim ona duyurmalısın.
5- Anne ve babana karşı hanımının hatalarını söylediğin gibi; anne ve babanın hanımına karşı hatalarını da uygun bir üslup ile söylemeli ve her daim adaleti esas alarak davranmalısın.
c. Kayınvalidenin Dünyasından Bir Pencere
1- Gelinini öz kızın gibi bilmeli; “El kızı ne olacak? Gelip oğlumu elimden aldın. Sana pırlanta gibi bir koca verdim.” gibi ifsad edici söylemlerde bulunmamalısın.
2- Gelinine annelik yapmalı, kusurlar bulmaya çalışmamalısın.
3- Başkalarının gelinin hakkında dedikodu yapmasına fırsat vermemeli, sen de başkalarının yanında gelinini çekiştirmemeli, başka gelinlerle kıyaslamamalısın.
4- Oğlunu gelinine karşı kışkırtmamalı, en ufak bir meseleyi gereksiz yere büyütmemeli, dikkatleri üzerine çelip ortalığı velveleye vermemelisin.
5- Gelinini hizmetçin olarak görmemeli, onun da bir şerefi olduğunu unutmamalı, yapabileceğin basit işleri gelinine yaptırmamalısın.
d. Kız Annelerinin Dünyasından Bir Pencere
1- “Ben yaşamadım, sen yaşa!” dememelisin; zorluklara alıştır ki, beklentileri itidal üzere olsun.
2- “Kenidini ezdirme, diri ol!” dememelisin. İtaati telkin et ki, saadeti yanlış yerlerde aramasın.
3- Sırları ifşa etme ki, tedaviye imkan kalsın. Bir sorun dillendirildikçe o sorunun tedavisi zorlaşır.
4- “Sen de ona şöyle yap, böyle davran.” dememelisin; güzellikleri nazara ver ki; kızın, hissiyatının kurbanı olmasın.
5- “Bugün sen bana gel, yarın ben sana geleyim” dememelisin; kendine değil, evine alıştır ki, sorumluluklarını unutmasın.
6. Dünyanın En Kıymetli Hazinesi; Salih ve Saliha Eş
“Salih/a kimdir?” diye Kur’an’a sorsanız karşınıza onlarca ayet çıkar. Ancak bir ayet var ki salih ve salihayı beraber anlatır: “Muhakkak, Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, Mümin erkekler ve mümin kadınlar, itaatkar erkekler ve itaatkar kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, haşyet duyan erkekler ve haşyet duyan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekle, oruç tutan kadınlar, iffetli erkekler ve iffetli kadınlar, Allah’ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar, işte bunlar için bağış ve büyük bir mükafat hazırlanmıştır.” (Ahzab, 33/35)
Allah bizlere salih/a eşler olabilmeyi nasip etsin.
7. Nebevi Medrese'den İdeal Eş Olmanın Örnekleri
Almamız Gereken Mesajlar
1- El alemin değil, alemlerin Rabbi’nin mesajlarına kulak verin.
2- Adaveti(düşmanlığı) değil, muhabbeti azık olarak edinin.
3- Muhayyileyi değil, makul olanı isteyin. Muhayyile dediğimiz şey pembe hayallerdir. Evliliğin zor bir şey olduğunu bil ve bu külfeti taşıma adına gayret içerisinde ol.
4- Menfaati değil, merhameti esas alın.
5- Şüpheyi değil, emniyeti tesis edin.
6- Düzensizliği değil, itaati hakim kılın.
7- Kibri değil, istişareyi hayata yayın.
8- Nankörlüğü değil, vefayı kalplerinize yerleştirin.
9- Kin ve inadı değil, kardeşlik ve müsamahayı kuşanın.
10- Tahkiri ve tenkidi değil, tazimi ve takdiri her daim canlı tutun.
11- Savurganlığı ve cimriliği değil, iktisadı ve cömertliği donanın.
12- Sertliği ve aceleciliği değil, rıfkı ve sabrı bilenin.
8. Evlilik Kader Midir, Yoksa İrade Midir?
Allah geçmişi, geleceği, yüreklerimizde sakladıklarımızı, kalbimizin kırkıncı odasında ne varsa hepsini bilir. Allah kıyamete kadar yaratacağı insanları bilir. Hangisinin şaki, hangisinin said olacağını bilir. Yarattıklarının kimlerle evleneceğini de bilir. Yarattıklarından bazılarının evlenmeyeceğini de bilir. Evlilik bu manada kaderdir. Allah’ın ilmi her şeyi kuşatmıştır. Bu sebeple Allah bildiğini yazmıştır. Bildiğini yazması iradeyi yok sayması anlamına gelmez. Basit bir örnek üzerinden anlayalım:
Talebelerden birine; “Falanca kitaptan çalışın. Yarın imtihan var.” dedim. O talebemi iyi tanıyorum. Biraz haylaz, biliyorum ki çalışmayacak. Yazılı kağıdına sıfır koyuyorum. Ertesi gün geliyor. Sınav kağıdını uzatıyorum. Yapmamış sıfır almış. Not defterini çıkarıp; “Biliyordum zaten çalışmayacağını. Ben sıfırı koydum.” dediğimde, talebe bana “Siz sıfır yazdınız diye ben sıfır aldım.” diyebilir mi? O zaten çalışmamıştı. Çalışmayacağını bildiğim için onu yazmıştım.
Allah bizimle böyle bir münasebet kuracak.
“Nar tanelerini tek tek kabuğuna yerleştiren Kudret celle celalühü, seni de hangi gönle yerleştireceğini bilir.” Allah hiç kimseyi unutmaz.
Allah kadere isyan edenlerden etmesin. Bizi “Olanda hayır vardır” diyerek teslim olanlardan etsin.
Kaynaklar
Yıldırım, Muhammed Emin. Evlilik Ahlâkı. İstanbul: Siyer Yayınları, 2019.
Çok Güzel Anlatılmış Yazanda Rabbim Razı olsun Ama Malesef Bu Devirde Böyle İnsan Bulmak Çok Zor …
“(Ey Muhammed!) Senin göğsünü açıp genişletmedik mi?
Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı?
Senin şânını yükseltmedik mi?
Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
Ancak Rabbine yönel ve yalvar. “
Çok güzel maşallah