Ömür…Bir sermaye, bir yol azığı. Peki kaçımız layıkıyla kullanabiliyoruz sevgili okur? Gelin hayatın içinden örnekleri ile, birlikte pay çıkaralım nefislerimize…
… Her batan güneş, her koparılan takvim yaprağı, ömrümüzün bir sel gibi akıp gittiğinin, en önemli zaman sermayemizin tükendiğinin, bizlerin ise seyretmekten başka bir şey yapmadığımızın acı ikazı ve çaresizliği.
Zamanın kıymetini bilen kimseler, onu faydalı işlerde kullanmak ve hayat sermayesinin dakika ve saniyeleri bile israf etmemek mecburiyetindedir. İnsanları doğru dürüst bir hayat yaşamaktan alıkoyan şey zaman yokluğu değil, zaman israfıdır. Zaman insanın sahip olduğu yegâne sermayedir. Zamanı kullanmasını bilenlerdir ki medeniyetler kurmuş ve arkalarında onları unutturmayacak eserler bırakmışlardır.
Şimdi varın gelin kıymetli kardeşlerim, bu insanların birkaçını ele alalım.
1. İmam-ı Veki (m.746-812)
Bu hak dostu, karnı acıkınca sadece yemek yer, ekmek yemezdi. Sebebi sorulunca, “Ekmeği çiğneme ile geçen zaman içinde, günde elli tane âyet veya hadis öğrenirim.” derdi.
2. İbni Rüşd (m.1126-1198)
Eserleri Avrupa üniversitelerinde yüzyıllarca okutulan bu Endülüslü âlim, yeni şeyler öğrenme aşkıyla devamlı okurdu. Kendi ifadesiyle kitap okumadan geçen sadece iki gecesi vardı; biri evlendiği, diğeri de babasının vefat ettiği gece…
3. İbni Teymiyye (m.1147-1224)
İlminin çoğunu, uykudan fedakârlık ettiği zamanlardan kazanmıştır. Kitap okumaya başlayacağı zaman, beline kadar uzanan saçlarını bir çiviye asar, böylece kitap okumaya başlardı. Uykusu gelip başı önüne düştüğünde saçları çiviye bağlı olduğundan can acısı ile uyanır, okumaya kaldığı yerden devam ederdi.
4. İbnun Nefis (m.1210-1293)
Fıkıh ve tıp âlimi İbnu’n Nefis, okuyup öğrendiklerini yazmaya başladığı zaman tükenen kalemini açmak için vakit kaybetmemek maksadıyla yanına birçok kalem koyar, tükeneni bırakarak hemen yenisini alırdı.
5. İmam Nevevi (m.1233-1277)
Şamlı büyük fıkıh âlimi; 24 saatte bir defa, yatsıdan sonra yemek yerdi. Yine günde bir defa, sahur vaktinde su içerdi. Bunu daha çok öğrenmek ve öğretmek; ibadet gibi meşguliyetlere daha çok zaman ayırabilmek ve daha çok eser verebilmek için yapardı.
6. Hilmi Ziya Ülken (m.1901-1974)
Bu ordinaryüs profesörümüz okumaya başlayacağı zaman ayaklarını su dolu bir kovaya uyumamak için sokar, sabahlara kadar okurdu.
7. Seyyid Kutub (1906-1966)
“Fizılali’l-Kur’an” müellifi ortalama günde on saat okurdu. Kendi ifadesiyle: “Bu satırların sahibi, ömrünün kırk senesini okumakla geçiren bir insandır.” derdi.
Yazının sonunda şunu da düstur edinip her an bilelim ki; “Gayret bizden muvaffakiyet Allah Teâlâ’dandır.”
| Kaynak (Metin için) : Zaman Risalesi, Yaşar Değirmenci
Bu siteyi yeni kesfettim. Allah hepinizden razı olsun o kadar güzel ki. Hep kendimi haram dolu içeriklerin oldugu sitelerde bulurdum. Ona girmek yerine buraya giriyorum. Yerine alternatif sundunuz açıkçası. Çok tesekkürler?