Kur’anı istikrai bir şekilde okursak varacağımız sonuçlardan biri de Allah’ın celle celâlühü varlığı, dostlar edinmek için yarattığıdır. İyi bir mü’min olduğunuzda dost olmanın kapıları açılmaktadır. Allah celle celâlühü bunu Bakara 257’de ve Âli-İmran 68’de belirtmektedir. İnanınca ve mü’min olunca Allah celle celâlühü sizin dostunuz, veliniz olmaktadır. Bu mertebe ulaşmak ilk bakışta kolaydır,lâkin bu durumu bu hâli muhafaza etmek ve dostça bir hayat sürmek…İşte imtihanlar buradadır. İmtihanlar ve süreç bundan itibaren başlamaktadır. Bu bir miktar çiçek yetiştirmeye benzer. İlgilenmezseniz ve bakımını yapmazsanız solacaktır. Bu sebeple Allah’la celle celâlühü dost olma mevzusu bir varış noktası olmaktan ziyade bir süreci ifade etmektedir. Bu bilinçle yola koyulmak daha doğru bir adım olacaktır.
1. İman Esaslarını Sağlamlaştırmak
Allah’ın celle celâlühü varlığına ve birliğine, meleklerine,kitaplarına,peygamberlerine,ahirete,kaderin Allah’ın celle celâlühü elinde olduğuna şeksiz,şüphesiz iman temeli teşkil etmektedir. Bunlar olmadan dostluk binası inşa edilemez. Bu konuda “Evet, kalben inanıyorum!” demekten öte imanı pekiştirmek ve sağlamlaştırmak dostluğun da pekişmesi açısından önemlidir. Bu konuda taklidi imandan çok tahkiki iman konusunu gündemde tutmak ve delilleri tefekkür ederek ve farkındalığı arttırarak ilerlemek çok önemlidir.
2.Mü'minliğimizi Pekiştirmek
Mu’minun Sûresi’nin ilk ayetlerindeki mü’minlerden olma kıstaslarını sürekli hatırlamak ve bu kıstasları uygulayıp pekiştirmek çok mühimdir.
- Namazlarda huşû içinde olmak
- Boş şeylerden yüz çevirmek
- Zekatı vermek
- İffeti korumak
- Emanetlere ve ahdlere riayet etmek
- Namazları muhafaza etmek
Aynı sûrede Rabbimiz celle celâlühü mü’minleri Firdevs Cennetleri ile müjdelemektedir. Rabbim celle celâlühü hepimize nasib etsin inşaAllah.
3.Muttaki Olmaya Devam Etmek
Bakara Sûresi’nde kıstasları verilen muttaki kullar, Kitap’tan asla şüphe etmeyen, dostluk yolunda emin adımlarla ilerleyen kullardır.
- Gayba iman etmek
- Namazları kılmak
- İnfak etmek
- Tüm ilahi kitaplara iman etmek
- Ahirete iman etmek
Felaha, kurtuluşa erenlerin bu kıstaslara uyanların olduğu da aynı sûrede müjdelenmektedir.
4.İyilik Üzere Olmaya Devam Etmek
Bakara 177’de kıstasları çok anlaşılır bir şekilde ifade edilen iyilik tarifi her ne koşulda olunursa olunsun tatbik edilmesi gereken mühim bir husustur.
- Allah’a celle celâlühü , ahirete,meleklere,kitaplara ve peygamberlere iman etmek
- Acil ihtiyaç sahipleri için sevdiği maldan harcamak
- Namazı ikame etmek
- Zekat vermek
- Sözleri yerine getirmek
- Çeşitli zorluklara sabretmek
Aynı ayette muttaki olanların da bu kıstaslara uyanlar olduğu belirtilmektedir.
5. Allah'la Dostmuşcasına Yaşamak
Tüm bunlar, dikkat edilirse bir görev gibi yapılıp edilecek işlere benzememektedir. Ölene kadar, son nefese kadar sürecek bir süreç söz konusudur. Bu süreç bahsettiğimiz gibi çiçek yetiştirmek gibidir. Nasıl çiçeği beslemezseniz yaşamazsa Rabbinizle olan dostluğunuz da aynı kaderi paylaşacaktır. Aynı şekilde siz özel hayatınızda dostlarınızı nasıl muhafaza ediyorsanız Allah’la celle celâlühü dostluk bunun çok daha ötesinde bir merhaleye sahiptir.
Bu konuda ilk adım mutlaka kuldan gelmelidir. İstemek ve temenni etmenin önüne geçip niyet etmek ve yukarıdakileri uygulamaya başlamak ve sürdürmek mühimdir. İstediğiniz kadar kavli dua edin, bu konuda niyet edip amelleri sergilemezseniz ilerlemeniz mümkün olmaz,kul olarak kalmaya devam edersiniz.
6.Hayat İçerisindeki Hâl ve Tavırlar
Tam bir benzetme olmasa da, bir insan dostunuzla ilgili hâl ve tavırlarınız nasılsa Allah’la celle celâlühü ilgili olan hâl ve tavırlarınız bunun çok ötesinde olmalıdır.O’ndan insanlar ve tabiat kanalıyla gelen ya da doğrudan size gelen imtihanlara, belalara ve musibetlere karşı tavrınız ve akabinde edindiğiniz hâl çok ama çok önemlidir. Eğer birisi size bir zarar vermişse takındığınız tavır önemlidir.Ya isyan eder seviyenizi düşürürsünüz ya da sabırla karşılar gerekeni yaparsınız. Eğer sebebini anlamadığınız elim bir rahatsızlık geçirip te “Nereden geldi bu başıma?” triplerine girerseniz dostluğunuz bundan zarar görecektir. Eğer sizi çok öfkelendiren bir şeyle karşılaşmışsanız, buradaki tavrınız da çok mühimdir. Ya Rasulullah’ın -sallallahu aleyhi ve sellem- övdüğü gerçek pehlivanlardan olup öfkenizi yutacaksınız ya da isyankâr bir tavırla öfke seline kapılıp etrafa zarar vereceksiniz.
Aslında Allah’la celle celâlühü dostluk tamamen bizim elimizde olan ve bizim hâl ve tavırlarımıza, sürprizlere yönelik duruşlarımızla şekillenen bir süreçtir. Bitiş noktası olmayan bir maraton gibidir ve çok güzel bir süreçtir. Bunun tadını bu dünyada da bir miktar tadarsınız. Kendinizi çok güvende,emin ve huzurlu hissettiğiniz anlarınızı hatırlayınız. İşte Allah’la celle celâlühü dostluk bunun çok ötesinde bir hâl verir insana…Allah celle celâlühü hepimize O’nunla bir ömür boyu dost kalmayı nasib etsin! Amin…
en önemlisi mideyi haramdan korumak..
aynen
O kadar da zor değil demekki nefsi midesine çalışan birisiniz
Mideyi haramdan korumanın zor oluşu, kazancın helalliğinin günümüzde zor oluşundandır. Helal kazansanız bile çalıştığınız şirkette faizle iş yapılıyor olabilir. Yoksa haram şeyleri yememek belki kolay gelebilir. Ayrıca tokken yemek, yiyecek helal olsa dahi israf olduğu için haramdır. Bu da nefs terbiyesi gerektirir ki bu da hiç kolay değildir