Öncelikle belirtmek gerekir ki Allah Subhanallahi ve Teâlâ, Ahzab sûresi 33. Âyet-i kerimede ‘’Evlerinizde vakarla oturunuz.’’ buyurmuştur. Bu âyet-i kerimeye riayet eden bir mümine olabilmek için zarurî bir durum veya ihtiyaç oluşmadığı yahut tebliğ amaçlı başka bir çatı altında bir araya gelmek veya ilim öğrenmek söz konusu olmadığı sürece evlerimizde oturmak daha hayırlıdır.
Peki, mümine bir genç kız ihtiyaç dâhilinde ev dışında bulunduğu süre zarfında nasıl bir hâl ve durum içerisinde bulunmalıdır?
1) Tesettürüne azami dikkat göstermelidir.
Nur Sûresi’nde hanımların ev dışında içinde bulunmaları gereken tesettür ana hatları ile belirtilmiştir.
Allah Subhanallahi ve Teâlâ ‘’…mecburen görünen kısımları (el, yüz, ayak) müstesna olmak üzere ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar .’’ buyurmuştur. Ayetten de anlaşıldığı üzere, günümüzde oldukça fazla yapılmasından dolayı yanlış ve ayete aykırı bir durum olduğu fark edilmeyen, başörtüyü boyun etrafına dolama yahut şalın uzun kalan uçlarını sırta doğru uzatma şeklinde örtülen başörtüleri ayet ile belirtilen tesettür şartlarına uygun değildir. Bunun yerine ziynet olarak kabul edilen omuzları da örtebilecek boyutlarda büyük eşarplar tercih edilmelidir ve tasvip edildiği üzere boğaz altının da örtülmesini sağlamak için başörtünün bir ucu çene altından geçirilmelidir.
Ahzab sûresi 59. Ayette ‘’…cilbablarını üzerlerine alsınlar.’’ buyurulmuştur. Ayette geçen cilbab genel anlamda, tesettürü kusursuz olarak sağlayan çarşaf-ı şerife tekabül etmektedir. Fakat ‘’cilbab‘’ şartı, vücut hatlarını ve kıvrımlarını belli etmeyecek kadar bol ve dikkat çekicilikten uzak ferace ve pardesüler ile de sağlanabilir.
Tesettürde dikkat etmemiz önemli noktalardan bir diğeri ise renk hususudur.
Kur’an-ı Kerim’de Allah Subhanallahi ve Teâlâ bir renk zorunlu tutmamıştır. Fakat birçok muhterem imam ve âlimimizin de ortak görüşü olduğu gibi siyahın tartışılmaz bir örtücülüğü olduğu kesindir. Siyah renk üzerinde kıvrımlar ve kumaşın katlanma noktaları diğer renklere nazaran çok daha az belirgin olur. Ve ayrıntı içermeyen bir renktir siyah.
Bildiğimiz gibi tesettür “Bana bak, hatta bana bir daha dön bak” demek değil. “Bana bakma, baksan da görecek bir şey bulma‘’ demektir. Parlak ve göz alan renkler bir daha dönüp bakılmasına sebebiyet verebilir. Bu nedenle tesettürümüzde mümkün olduğu kadar siyah, hiç olmazsa siyaha yakın derecede koyu renkler (koyu lacivert, koyu gri vb.) tercih etmeliyiz.
2) Topuz yapmamalıdır.
Evet, mümine kardeşlerim, topuz isterse başın yukarısında olsun ister aşağısında olsun ister küçük ister büyük olsun, başın arkasında bir yumru olduğu sürece o topuzdur ve caiz değildir.
Tesettürün amacı ziynetleri yalnız örtmek değil aynı zamanda belli de etmemektir. Topuz yapıldığı takdirde saçımız belli olur ve saç bir ziynettir. Bu nedenle ‘’Ama benimki başımın hizasını geçmiyor, ama ben topuz tokası kullanmıyorum ‘’ gibi bahaneler ne yazık ki bize nefsimizin fısıldadığı birkaç temize çıkarma cümlesidir.
Topuz yapmayacaksan pekâlâ saçımızı ne yapacağız? Çeşitli sosyal medya platformlarında hesapları bulunan ‘’Doğru Tesettür‘’ adlı hesapta bununla ilgili her saç modeli ve her uzunluktaki saç modeli için ayrı alternatifleri anlaşılır çizimler ile mevcut.
Birkaç öneri sunmak gerekirse saçınız düz ve dalgalı ise balıksırtı ya da belik örgü yaparak topuz yapma günahından kurtulabilirsiniz. Yaz aylarında özellikle belki sorun teşkil edecek saçın boynu kaşındırma veya yakma sorununa ise örgünüzün ucunu feraceniz, çarşafınız, ya da pardesünüz ile iç kıyafetiniz arasına koyarak ya da görünmeyeceğinden eminseniz başörtünüzün hemen arkasında bırakarak kurtulabilirsiniz.
Saçınız kıvırcık ise de küçük lastikler ile tutam tutam ayırdıktan sonra bunları örerek aynı şekilde topuz günahını bırakabilirsiniz.
Velhasıl kelam topuz başörtüsünün bir parçası değildir. Belki ilk zamanlar başörtünüzün arkası çok çirkin, eksik, dümdüz görünecek ama bir zaman sonra inanın ki “ben bu zamana kadar o ağırlığı neden kendime yük etmişim” diyeceksiniz.
3) Ayakkabı tercihinde de tesettüre riayet etmelidir.
Nûr sûresi 31.âyette Allah Subhanallahi ve Teâlâ ‘’Saklı ziynetlerini belli etmek için ayaklarını yere vurmasınlar.’’ buyurmuştur.
Yani eğer çarşaf, bol bir ferace üzerine omuz örtecek büyüklükte bir eşarp ya da pardesü ile sağladığımız ayete uygun bir tesettür hâli içerisindeyken, bu tesettüre yürürken ses çıkaran ayakkabılar tercih ederek zarar vermememiz gerekir.
Bu nedenle dışarı çıkarken giyeceğimiz ayakkabı mümkün olduğu kadar topuksuz olmalıdır. Çünkü topuklu ayakkabılar diğer ayakkabılara göre daha fazla ses çıkarırlar. Ayrıca üst tesettürümüzde dikkat ettiğimiz gibi ayakkabımızda da renge dikkat etmeliyiz. Eğer üstümüz siyah ya da koyu bir renk bütünü içindeyse bu bütünü fosforlu, üst tesettürümüzün rengine tamamen zıt ve aşırı dikkat çeken bir ayakkabı giyerek o renk bütününü bozmamalı ve dikkat çekilmesine engel olmalıyız.
4) Başı daima önünde olmalıdır.
Sokaklardan akın akın günah boşalan bu devirde mümine bir genç kız olarak dışarıda bulunduğumuzda o günahları olabildiğince görmemek için gözlerimizin manzarası daima kaldırım taşları olmalıdır. Çünkü gördüğümüz her haram manzara her günah beynimiz tarafından saklanır ve şeytanın bizi günaha sokma çabasında rahatça kullanabileceği bir malzeme haline gelir.
Hazreti Osman’ın “Gözü haramdan korumak, ne güzel şehvet perdesidir.” sözü de bunu çok iyi açıklar. Ayrıca yürürken hızlı ve ayak ucuna bakarak yürümek Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in de bir sünnetidir.
5) Kahvehane, birahane gibi yerlerin önünden geçmemeye dikkat etmelidir.
Bu gibi dükkânların önünde genelde çok sayıda erkek bulunur. Özellikle yaz aylarından kahvehanelerin önü çok kalabalık olur. Bu nedenle bu kadar erkeğin içinden geçerek yürümemeli ve onların bakışlarını üzerimize çekmemeliyiz. Bir kahvehane ya da önünde çok fazla erkek bulunan bir dükkân gördük ise kaldırım değiştirmeli ya da en azından o dükkânın önünden geçerken kaldırımdan inmeliyiz.
Ayrıca belirtmeliyiz ki tesettürlü bir genç kız dışarda bulunduğu süre zarfında makyaja asla başvurmamalıdır. Makyaj ilgiyi azaltmamız gereken yüzümüzü, daha dikkat çeker ve beğenilmeye hazır bir hale getirir.
En başta da söylediğimiz gibi Allah Subhanallahi ve Teâlâ evlerimizde vakarla oturmamızı buyurmuştur. Bu nedenle dışarıda olacağımız süre zarfını belirttiğimiz şartlar yok ise olabildiğince kısa tutmalı evimize yahut helal olan bir çatı altına girmeyi olabildiğince hızlandırmalıyız.
0 Yorum