“Ancak tevbe edip kendilerini düzelterek gerçeği söyleyenler başka. Ben onları bağışlarım. Ben, çok çok tevbe kabul ederim ve çokça bağışlarım.” (Bakara Suresi 160. Ayet) Bu ayet dahil olmak üzere Kur’an da tevbeden çokça bahsedilmektedir. Allahu Teâlâ kullarını tevbeye çağırmaktadır. Peki tevbe nedir? Hepimiz tevbenin; af dileme ve pişmanlık olduğunu biliyoruz. Fakat nasıl tevbe etmeliyiz? Bilerek ya da bilmeyerek, sözle ya da fiili olarak gerçekleştirdiğimiz günahlarımız için nasûh tevbe etmeliyiz. Nasûh tevbe; kalben pişman olmak, dil ile istiğfar etmek ve beden ile terk etmektir. Allah katında geçerli bir tevbe de belirli şartları içermektedir. 5 madde ile tevbelerimizin kabulü için ne yapmalıyız? Hep birlikte öğrenelim inşaAllah.
1. Pişman Olmak
Hepimiz bu dünyaya bir amaç için geldik. Kul olarak hepimiz aciziz. Dolayısıyla hata işleme ve günaha düşme olasılığımız çok yüksek. Ama Allahu Teâlâ kullarına tevbe etmelerini ve günahkârlardan pişman olanların bağışlanacağını da bildirmiştir. Belki çok fazla günah işlemiş, günaha düşmüş olabiliriz. Mühim olan tüm bunlardan dolayı pişmanlık duymak ve Allah’tan af dilemek. Bu dünya hayatını bir kez yaşayacağız, tekrarı mümkün olmadığı gibi geriye dönüp hatayı kaldırma gibi bir durum da söz konusu değil. Ancak tevbe ile günahlarımızdan ötürü bağışlanma dileyebiliriz. Gerçekten tüm samimiyetle, kalpten yapılan bir tevbe bizleri bağışlanmaya ve güzel bir ahiret hayatına götürebilir. “Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra çok geçmeden tövbe edenlerin tövbesidir. İşte Allah bunların tövbelerini kabul buyurur. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Nisâ Suresi 17. Ayet)
2. Günahlardan Uzak Durmak ve Günahın Bedelini Unutmamak
İşlediğimiz küfür ve günahların farkında olup tevbe ettikten sonra bunlardan uzak durmamız gerektiğini de bilmeliyiz. Allah’ın azabını düşünmeliyiz. Tekrar aynı hatalara düştüğümüz de Allah katında nasıl bir kul olduğumuzu, Allah’ın bizden razı olmadığını ve azabını düşünmeliyiz. Bu düşünce ile günahlarımızdan nefret edip, tamamen uzak durmalıyız.
3. Salih Amel İşlemek
Tevbe eden kişinin hal ve hareketlerinde de değişiklikler meydana gelir. Artık niyetini, yolunu tertemiz kılmak için çabalar. Bu çabalardan birisi de salih amel işlemektir. Günahlarımızın telafisi için salih amellerde bulunmalıyız. Böylelikle hem imanımız kuvvetlenir hem de günahlardan uzaklaşmış oluruz.
4. Allah'a Muhtaç Olduğumuzu Unutmamalıyız
Kul olarak yaşamımızın her anında Allah’a muhtacız. Tüm ibadetlerimizde, dualarımızda olduğu gibi tevbemizin kabulü için de Allah’a muhtacız. Her ibadet ve amelde Allah’ın kabul etmesi kaygısını taşıyorsak, tevbelerimizin kabulü için de Allahu Teâlâ’nın bizleri bağışlanmasına muhtaç olduğumuzu düşünerek; korku ve ümit ile tevbe etmeliyiz.
5. Ümitsiz Olmamalı
Allah’a iman eden ve inanan hiç kimse ümitsizliğe düşmez. Ümitsizliğe düşmememiz için daha önce “Ümitsizliğe Düşmeden 5 Şeyi Aklımıza Getirelim” yazımızda detaylı olarak bahsetmiştik. Şimdi tevbe açısından ümitsizliği düşünelim. Çok günah işledim nasıl tevbe edeyim ki? Allah kabul etmez ki? Daha önce de tevbe etmiştim, zaten tutamıyorum en iyisi etmemek. Bu cümleler bir müslümana yakışmaz. Bizler aciz kullarız, Allah ise affedici ve bağışlayandır. Yeter ki günahlarımızdan pişmanlık duyup, içtenlikle tevbe edelim ve asla tevbeyi ertelemeyelim. Kimse kendine ne kadar ömür biçildiğini bilemez. Tevbe kapılarının her daim açık olduğunu ve Allah’ın biz kullarının tevbe edip bağışlanmayı dilememizi istediğini unutmamalıyız. “Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster. Tövbemizi kabul et. Çünkü sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın.” (Bakara Suresi 128. Ayet)
Yazılarınıza bayılıyorum gerçekten. O kadar etkili o kadar güzel yazılar ki.. Allah sizden razı olsun ?