“Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler vardır. Kişi o fitnelerde mü’min olarak sabaha erer, akşama kâfir olur; mü’min olarak akşama erer, sabaha kâfir çıkar. O fitnede, oturan, ayakta durandan hayırlıdır. Yürüyen, koşandan hayırlıdır. Öyleyse yaylarınızı kırın, kirişlerinizi parçalayın, kılıçlarınızı da taşa vurun. Sizden birinin evine girerlerse, Hazret-i Âdem’in iki oğlundan hayırlısı olsun, (ölen olsun, öldüren değil)!..” (Hadis-i Şerif Meali; Ebû Dâvûd, Fiten, 2)
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu tasvirinde sizce günümüzden bahsetmiyor mu? Çocuk, yaşlı, genç, masum demeden kişilerin zalimce katledildiği, savaşın, zulmün arttığı şu günlerden bahsetmiyor mu? Peki fitnenin yeryüzünde kol gezdiği şu günlerde bizlere düşen nedir, neler yapabiliriz? 5 madde ile hadisler eşiliğinde öğrenelim ve uygulayalım inşaAllah:
1. İbadete Sarılmalı
“Mârufa (iyilik ve güzelliklere) sarılın, münkerden (kötü ve çirkin şeylerden) kaçının! Ne zaman uyulan bir cimrilik, takip edilen bir hevâ, dine/âhirete tercih edilen dünyalık görür, rey sahiplerinin selefi dinlemeden kendi reylerini beğendiklerini müşâhede edersen, o zaman kendine bak!.. İnsanlarla uğraşmayı bırak. Zira bu safhaya gelince arkanızda sabır günleri var demektir. O günler avuçta ateş tutmak gibi sıkıntılıdır. O günlerde sizin kadar amel yapabilen bir kimseye, elli kişinin ecri verilecektir.” (Hadis-i Şerif Meali; Ebû Dâvud, Melâhim,17)
Son zamanlarda artan terör olaylarından sonra ülkemizi karıştırmak isteyen, fitne çıkaran kişilerin sayısı da arttı. Bizler bu olayların yol açtığı psikolojik tahribatın etkisi altında kalarak fitnenin esiri olmamalıyız. Bizi bu durumdan kurtaracak olan ve fitneye düşmeden, karşısında dimdik durabileceğimiz dayanağımız; ibadetlerimizdir. Böyle durumlarda ibadetlerimize sıkı sıkı bağlanmalı, bunu hem fiilen hem de kalben gerçekleştirmeliyiz.
2. Uzlete Çekilmeli
Hz. Ömer (radıyallahu anh) kendisinden sonraki halifeyi seçecek 6 kişilik heyette ilk Müslümanlardan olan Hz. Sa’d bin Ebû Vakkâs’ı (radıyallahu anh) da vazifelendirmişti. Bu veya daha sonraki bir halife seçiminde, muhtelif gruplar arasında anlaşmazlık çıkınca, Sa’d (radıyallahu anh) çok üzüldü. Kurtuluşu, Medine dışındaki ağıllarına gitmekte buldu. Orada koyunlarla ve develerle meşgul olurken, oğlu Ömer’in gelmekte olduğunu gördü. Keskin firâsetiyle oğlunun niyetini anladı ve: “–Şu deveye binmiş adamın şerrinden Allah’a sığınırım” diye dua etti. Oğlu Ömer gelip de: “–Baba! Millet Medine’de iktidar kavgası yaparken, onları bırakıp develerinin ve koyunlarının arasına çekildin, öyle mi?” deyince, Sa’d (radıyallahu anh) eliyle onun göğsüne vurdu ve: “–Sus! Ben Peygamber Efendimiz’in şöyle buyurduğunu işittim: “Allah Teâlâ; müttakî, gönlü zengin, kendi hâlinde işiyle ve ibadetiyle meşgul olan kulunu sever.” (Hadis-i Şerif Meali; Müslim, Zühd, 11)
Sa’d bin Ebû Vakkâs (radıyallahu anh), Hz. Osman (radıyallahu anh) şehid edilip ortalık bozulmaya başladığında, bu nevî hadis-i şeriflerden hareketle tamamen bir köşeye çekildi ve karışık hâdiselere hiç karışmadı. Günümüz şartlarında bu şekilde uzlete çekilmek herkes için mümkün olamayabilir. En azından bizlerde mevcut şartlar doğrultusunda; fitne ortamlarında uzaklaşarak evlerimize çekilebiliriz.
3. Birlik ve Beraberlik İçinde Olmalı
Hz. Muaviye (radıyallahu anh) anlatıyor:
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün) aramızda doğrulup buyurdular ki: “Haberiniz olsun! Sizden önce ehl-i kitap, yetmiş iki millete (dine) bölündüler. Bu ümmet ise yetmiş üç fırkaya bölünecek. Bunlardan yetmiş ikisi ateşte, sadece biri cennettedir. Bu da (Ehl-i Sünnet ve’l) cemaattir.” (Hadis-i Şerif Meali; Ebu Davud, Sünnet 1, 4597)
Hadisten anlaşıldığı gibi bugünlerde olduğu gibi fitne zamanlarında yapmamız gereken şey; Allah’ın ipine sarılmak, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ve Ashab-ı kiramın yolunda gitmektir. Fitneye düşmemek için bu yolda bölünmeden, parçalanmadan yürümeliyiz.
4. Sabretmeli
Hz. Ebu Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) seslendiler:
“- Ey Ebu Zerr!“
“- Buyurun, Ey Allah’ın Resulü, emrinizdeyim!” dedim.
“- İnsanlara (kitle halinde) ölüm isabet edip, kabirlerin (ücretli) hizmetçiler tarafından kazılacağı zaman ne yapacaksın?” buyurdular.
“- Benim için Allah ve Resulü neyi ihtiyar buyurursa onu yaparım!” dedim.
“- Sabrı tavsiye ederim!” buyurdular -veya, sabredersin! dediler- ve sonra bana tekrar seslendiler:
“- Ey Ebu Zerr!“
“- Buyurun ey Allah’ın Resûlü, sizi dinliyorum!” dedim.
“- Zeyt mıntıkasının taşları kanda boğulduğunu gördüğün zaman ne yapacaksın?“
“- Allah ve Resûlü benim için neyi ihtiyar buyurursa onu!” dedim
“- Sana kendilerinden olduğun yakınlarını tavsiye ederim!” dedi. Ben sordum:
“- Ey Allah’ın Resulü! (O zaman) kılıcımı alıp omzuma koymayayım mı?“
“- Böyle yaparsan (fitneci) kavme ortak olursun!” buyurdular.
“- Bana ne emredersiniz!” dedim.
“- Evine çekil!” buyurdular.
“- Evime girilirse?” dedim.
“- Eğer kılıcın parıltısının seni şaşırtacağından korkarsan, elbiseni yüzüne ört. Gelen hem senin günahınla, hem de kendi günahıyla dönsün!” buyurdular.” [Hadis-i Şerif Meali; Ebu Davud, Fiten 2, (4261)]
Sabretmek imanın parçasıdır. Başımıza gelen tüm musibetlerde, nefsimizle olan mücadelelerde, sabır her zaman müminin silahı olmuştur. Fitne karşısında da aynı sabrı göstermek zorundayız. Çünkü bu bizim hem imanımızı hem de Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmeti olduğumuzun bir göstergesidir.
5. Uzaklaşmalı
Ebu Hureyre (radıyallahu anh): Allah Resulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu haber vermiştir:
“Gelecekte bir takım fitneler olacaktır. Fitne zamanında oturan kişi ayakta durandan; ayakta duran yürüyenden; yürüyen koşandan hayırlıdır. Her kim fitnelerin başına dikilirse fitneler onu yıkar. Her kim fitne zamanı sığınacak bir yer bulursa hemen oraya sığınsın.” (Hadis-i Şerif Meali; Müslim H: 5136)
Fitneden korunmak ve fitnenin büyümesini engellemek için fitneyi çıkaran kişiden uzaklaşmalıyız. Aksi takdirde bir an nefsimize uyup dilimizi tutmayıp fitneye bizde dahil olabiliriz. Hatta fitnenin daha da büyümesine sebebiyet vermiş oluruz.
Allah razı olsun. Keşke her müslüman bunu bilip uygulasa da bu fitne ateşleri sönse, zulme zulümle karşılık vermese. Yeterli ilim bilgisi olsa Suriye böyle olur muydu 🙁
Covid 19 corona virus nedeniyle lütfen evde kal dunya