1. Kur'an Okumak
Ramazan, bizim Kur’an’la aramızdaki bağlantıları güçlendirmemiz için önemli bir fırsattır. Evde, işte vesair yerlerde haramlardan kendimizi arındırarak ve Allah’ın farzlarını yerine getirerek bu ayda Kur’an’ı Kerim’in rehberliğinde Müslümanlığımızı canlandırmalıyız.
2. Oruç Tutmak
Oruç tutmak zorundayız. Orucu da açlık olarak kabul etmemiz yanlıştır. Oruç, yemek terbiyesi demektir. Biz sahurdan iftara kadar sünnete uygun bir oruç ortamı oluşturup “güzel oruç” tutmalıyız. İftarlarımıza da dikkat etmeliyiz. Sanki günlerce yemek yememiş bir insan doyurulacak gibi hazırlıklar yapılıyor, bu doğru değildir. Ramazan’da 10 saat, 13 saat aç kalıyor insan. Böyle bir açlıkta da –üstelik sahur yemeği de yeniyor- abartılı bir iftar yanlış olur.
Burada iki noktayı tespit etmemiz gerekiyor:
Peygamber Efendimiz sallallâhu aleyhi ve sellem’in çok açık bir emri var;
“iftarı az yiyin, sahurda çok yiyin.” buyurmaktadır. Bu dikkat edilmesi gereken bir noktadır.
İkincisi, iftar “yemek yemek” değildir. İftar, orucu açmak demektir. Yani mü’min oruç bozdu mu iftar gerçekleşmiştir. Müslümanlar olarak iftarlarımızda aşırıya kaçmamamız sünnete de uygun bir davranış olacaktır.
İftarlarımızda akrabalarımızla, dostlarımızla haremlik selamlık çerçevesinde birlikte olmamız pek mübarek bir iştir. Ancak bu durum istismar edilmemelidir. Mü’minler, bir iftar yüzünden akşam namazını kaçırıyorsa, alt katında içki içilen bir mekânın üst katında iftar ediyorsa şeytanla iş yapıyoruz demektir. Allah rızası için iftar yapıyoruz ancak akşam namazını kılmaya vakit bulamıyoruz… Milyonlarca iftar etsek akşam namazının yanında nedir ki?
3. İlmihal Okumak
Muhakkak Ramazan’dan önce veya Ramazan ayı içerisinde bir İlmihâl kitabı okuyarak, “oruç nedir, nasıl tutulur?” sorularının cevaplarını aramalıyız. Örneğin, çocuğumuz oruca başlayacak ancak nereden ve nasıl başlayacağını, nasıl uygulamaya geçireceğimizi bilmiyorsak bunları İslâm İlmihâli okuyarak öğrenmeliyiz.
4. Teravih Namazı Kılmak
Ramazan-ı Şerif’te muhakkak bir teravih ciddiyetimiz olmalıdır. 20 rekâtı, asgari 30 dakikada kılamayacaksak bu teravih namazında sorun var demektir.
Hastalık sebebiyle –astım, bronşit vb.-20 rekât kılmaya vaktimiz olmayabilir. Bu durumda namazımızı 16, 12 veya 8 rekâta düşürebiliriz. Camide cemaatle birlikte kılmak çok daha mübarek olur ancak eğer bir rahatsızlığımız sebebiyle camiye gidemiyorsak, evimizde de ibadetimizi yerine getirebiliriz. Laubali bir şekilde ve dikkate almadan 20 rekât kılmaktansa ciddi bir şekilde, Rabbimizin huzurunda olduğumuzun bilincinde olarak 8 rekât kılmak daha iyidir. Vakti müsait olan Müslümanlar hatimle kılabilirlerse mükemmel bir amel işleyerek Ramazan-ı Şerif’i ihya etmiş olurlar.
0 Yorum