Tevazu; mütevazilik, alçakgönüllülük, gösterişsizlik,yalınlık anlamlarına gelir. Tevazu kullara karşı mütevazi olma halidir. Mahviyet ise her ne kadar sözlükte tevazu ile aynı anlamdaymış gibi gözükse de aslında Allah ın huzurunda yok olma , hiç olma durumudur. Yani tevazu insanlara karşı kibirsizlik mahviyet ise Allah a karşı kibirsizlik demektir tabir-i caizse. Biz bu yazımızda tevazuyu ele alacaz. Efendimiz (sav) in tevazusu o kadar fazlaydı ki onu tanımayanlar ziyaretine geldiği zaman ashabın içinde oturanlardan hangisi peygamberdir anlayamazlardı. Peki bu tevazunun bir ölçüsü, sınırı var mıdır?
1. Küfran-ı nimete düşmemek
Güzel, üstün bir yönümüz övüldüğü zaman mütevazi olmak isterken o yönümüzü inkar edersek nimete nankörlük etmiş oluruz. Güzel olan o nimetin bizde var olduğunu kabul etmekle beraber o özelliğin kendimizden değil Allah tan olduğunu bilip onun şükrünü eda etmektir. 🙂
2. İzzeti kaybetmemek
Müminin izzeti, onuru değerlidir. Bu yüzden mütevazi olacağım diye birilerinin bizi aşağılamasına, bize hakaret etmesine müsaade edemeyiz.
3. Üst- alt ilişkilerinde tevazu
Daha alçakta olan daha yüksekte olana karşı dik durmalıdır. Zira bunun aksi yalakalıktan sayılabilir. Daha yüksekte olanın ise alçakta olana karşı mütevazi davranması faziletten sayılır.
4. İşyeri ve evdeki tevazu
Bir makam sahibi makamında ciddiyet halinde, vakarlı olmalıdır. Fakat evinde, eşine dostuna karşı sıradan bir insandır. İşyerinde gösterilen ciddiyeti özel hayatta göstermek kibire girer.
0 Yorum