Şükür; teşekkürdür, bize ihsan edilen nimetlere karşı minnet duygusuyla dil, davranış ya da kalp ile bize bu nimetleri veren Rabbimize teşekkür etmektir. Peki bizler teşekkür etmeyi biliyor muyuz? Gün içerisinde yolda yürürken, otobüste vs. bize yol ve yer veren birisine hemen teşekkür ederiz. Ya da bir restaurantta yemekleri servis eden garsona teşekkür ederiz. Öyle ya teşekkür bir nezaket kuralıdır. Peki o gün uyandığımız da kaçımız bugüne de beni uyandırdın Rabbim çok şükür dedi? Evden çıkarken, yürürken ve işe giderken, Allah’ım elim, ayağım, kolum, bacağım, gözüm, kulağım her şeyim var, sağlığımda hiçbir noksanlık yok, tek başıma hayatımı devam ettirebiliyorum; bir işim var helal kazancımı kendim ve çevremdekiler için harcayabiliyorum Elhamdülillah. Bana rızkımı veren Rabbime şükürler olsun diyor muyuz? Bizlerin en az Allah’a teşekkür ettiği ne yazık acı bir gerçek! Bir günü 24 saati yemek yiyerek, uyuyarak, çalışarak, gezerek, dinlenerek vs. ile geçiririz fakat günün kaç dakikasını şükür ile geçiriyoruz? Herkes bu soruyu kendine yöneltsin ve ne kadar şükrediyoruz? Rabbimize daha çok nasıl şükredebiliriz? Şükrün faziletleri nelerdir? Bu yazımızla inşaAllah çokça şükredenlerden oluruz.
1. Nimetlere Şükretmek
“Biz ne iftar ne de sahur yapıyoruz. Allah bizim orucumuzu kabul eder mi?” yiyecek hiçbir şeyi olmayan Somali de ki kardeşimizin bu sorusu iftar ve sahur sofralarında çeşit çeşit yiyeceklerin olduğu bizler için en büyük Şükür sebebi değil mi? Sayısız nimetlerle bizi rızıklandıran Rabbimize yaşadığımız sürece şükrü borç bilmeliyiz. Her durumda şükretmeli; yiyeceği sadece bir parça ekmek olsa bile rızkını verene şükretmeli hamd olsun demeli. ” Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızkların temiz olanlarından yeyin, eğer siz yalnız Allah’a kulluk ediyorsanız O’na şükredin. ” (Bakara Suresi 172. Ayet)
2. Şükrün Mükafatı
Allahu Teâlâ bizlere sonsuz nimetler vermekle birlikte, nimetleri bize vereni düşünmemiz ve şükretmemiz için akılda vermiştir. Bu nimetleri eksiltip, arttıran Rabbim bizlere sabırla beraber şükrü öğretmiştir. Sabırla edilen şükrün elbette mükafatı vardır. “Allah şükre karşılık veren her şeyi bilendir…” (Nisa Suresi 147. Ayet)
3. Şükür Azaptan Uzaklaştırır
“Eğer siz iman eder ve şükrederseniz, Allah size neden azap etsin” (Nisa Sures 147. Ayet) Ayette bildirildiği gibi Allahu Teâlâ sabırla şükredenleri; azabından koruyup, mükafatlandırmaktadır. Bizlere düşen Allah’ın verdiklerine de verdiklerine de şükretmek, sabırla beklemek ve iman etmek. Asla ümitsizliğe kapılıp biran bile isyana düşmemeli.
4. Nankörlük Etme Şükret
Her ne kadar kedilerin adı çıkmış olsa da en nankör varlık insanlardır. Yaratılanların en şereflisi Eşref-i mahlûk olan insan; akıl ile kendisine verilen sonsuz nimetlerin farkında olup, Allah’a iman ve ibadet etmek yerine dünya hayatına dalmayı ve ahiretini harcamayı tercih eder. Bizi şükretmekten alıkoyan nedir? Madde hayatı mı? Bu dünyaya geliş amacımızı unuttuk mu? Bu dünya Allah’a iman ve ibadet edip, salih ameller işleyerek rızalığını kazanarak geçirmemiz gereken bir yoldur. Bu yolun sonunda gerçek bir mutluluk vardır. Bu mutluluğa erişmek için Allahu Teâlâya sonsuz şükürde bulunmalıyız. Verdikleri, vermedikleri, eksiltip, arttırdıkları için her halimize şükür etmeliyiz, Allah’a hamd olsun. Elhamdülillah-ı Alâ Külli Hâl. ” Doğrusu biz sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size geçim vasıtaları verdik. Ne kadar da az şükrediyorsunuz! ” (Araf Suresi 10. Ayet)
0 Yorum