1. Allah'ın Adı Anıldığında
‘Allah’ sözcüğü kullanılırken ‘teâlâ’ ya da ‘celle celâlühü’ gibi sıfatlarını da kullanırsak nurun alâ nur olur, daha iyidir. Fakat burada böyle tazim ifade eden bir kelimenin kullanılması farz değildir.
Mümkün mertebe çabuk yazmanın makbul olduğu internet ortamında mesela Allah kelimesinin başlangıcını büyük harfle yazmak lazımdır. İmla kurallarına göre özel isimler büyük harfle başlayacağından, özel ismin saygınlığını ifade ederler. Şahsî kanaatim odur ki ‘hazreti Allah’ yazmaktansa direkt ‘a’ harfini büyük yazarak ‘Allah’ şeklinde uygulamak daha saygın bir durumdur. Hazret sonuçta herkes için kullanılabiliyor ve herkese uyuyor.
2. Peygamber Aleyhisselam Anıldığında
Resûlullah aleyhissalatu vesselamın adı anıldığında salavata da memuruzdur. Efendimiz aleyhisselamın adı anıldığında ‘sallallahu aleyhi ve sellem’ veya ‘aleyhisselam’ deriz, demeliyiz. Bu bir farzdır. İnternette mesaj veya e‐posta gönderirken buna da dikkat edilmelidir.
‘Peygamber demiş ki’ yerine ‘Peygamber’imiz aleyhisselam buyurmuş ki’ diye yazmak/söylemek, içimizdeki dengeleri, sevgiyi ve muhabbeti gösterir. Bunu da ‘sav’ şeklinde kısaltmayız. Kısa yazacaksak ‘aleyhisselam’ kullanımını tercih ederiz. Peygamberini haftanın bir gününe sıkıştırmışlarla peygamberini ruh edinmişlerin farkı böyle ortaya çıkar. Böyle anlamalıyız ki Allah’ın rahmeti bizimle olacaktır, Peygamber’imiz aleyhissalatu vesselamın şefaatini de umut diye taşıyabileceğizdir.
3. Ashab-ı Kiramın İsimleri Anıldığında
Ashab‐ı kiramın isimleri anıldığında onlara tarziye yapmak yani ‘radıyallahu anh’ demek farz değilse de ümmetimizin edebi dâhilindedir. Bu edep kullanılmalıdır. ‘Ömer bin Hattab radıyallahu anh’ denmelidir. Hazret kelimesinin ‘hz’ biçiminde kısaltılmasında hiçbir sorun yoktur ama bu kelime ne ashabın ne selef‐i salihinin kullandığı bir kelime de değildir. Bu Fars kültürüyle birlikte gelmiştir ve ‘sayın’ karşılığına gelir. Allah anılırken de Peygamber anılırken de ashap anılırken de Celaleddin‐i Rumî anılırken de bizim köyde yatırı olan biri anılırken de başına ‘hz’ konabiliyor; herkese uyan maymuncuk bir kelime. Esasen zamanımızdaki salih kimseler için kullanılabilirse de ‘hazreti Ebu Bekir’ ile ‘hazreti Akşemseddin’ aynı kulvarda görülemezler. Bu bir saygı eksikliği olur. Ebu Bekir isminin başına gelmiş ilave, bir köydeki yatırda medfun kimsenin isminin başına gelenle aynı olunca beyin bunu kabul etmez. Ebu Bekir’in, Ömer’in, Osman’ın, Ali’nin, Talha’nın, Zübeyr’in yerleri bir başkadır, radıyallahu anhüm.
4. Ümmetimizin Büyüklerinin Adı Anıldığında
Ümmetimizin büyüklerinin adı anıldığında ‘rahmetullahi aleyh’ (Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun) demek efdaldir ama bu da bir kanun değildir. Yakışan, ‘İmam‐ı Azam rahmetullahi aleyh’ demektir. Fakat elbette üç paragraflık bir yazıda beş defa Ebu Yusuf adı geçecekse bunların birincisinde ‘rahmetullahi aleyh’ yazıp geri kalanında yazmamakta hiçbir sakınca yoktur. Ebu Yusuf’un ilk talebelerinden ta İbni Abidin’e varıncaya kadar onlar da böyle yapmaktadır. Bunun aksini uygulamak o metnin adeta ‘okuma beni’ demesine varıyor. Fakat bu durum ‘sallallahu aleyhi ve sellem’ deme için geçerli değildir. Efendimiz aleyhisselamın adı beş defa geçse beşinde de yazılmalıdır. Tilavet secdesinin uygulanmasında olduğu gibi; yüz defa tilavet secdesi gerektiren ayet okunursa yüz defa secde yapılacak demektir.
Kaynaklar
Nureddin Yıldız – İnternet Fıkhı 4
0 Yorum