Hepimiz her konu hakkında az ya da çok bilgi sahibiyizdir. Soran olunca arabamızın özelliklerini, telefonumuzun kaç GB hafızası olduğunu, kaç megapiksel kamerası olduğunu vs. çoğumuz tek tek sayarız. İlgiliyiz, çünkü merak ediyoruz, araştırıyoruz. Gereksiz çok şey biliyoruz…
Peki, bir cisme bakarken saniyenin onda biri kadar kısa bir sürede yüz milyarlarca işlemin gerçekleştiği, tam 576 megapiksel olan gözlerimiz hakkında ne biliyoruz? Görme organımız olduğu bilgisi dışında hiçbir şey.. O zaman gelin yaratılış harikası gözlerimiz hakkında birazcık bilgi sahibi olalım..

Gözümüz cisimlerden gelen uyarıları alarak (optik uyarı) görmemizi sağlayan organımızdır. Gözde görmeyi sağlayan yapılar: Kornea, göz merceği, reseptörler ve sinirlerdir. 3 tabaka vardır. Sert tabaka (Kornea), damar tabaka, ağ tabaka.
Sert Tabaka
Sert tabaka, gözümüzün en dışında bulunan sağlam tabakadır. Sert yapısıyla gözü dışarıdan gelen tehlikelerden korur.
Görevi: Göze gelen ışığın ilk kırıldığı ve merceğe ulaşmasını sağlayan yerdir. Sert tabaka, gözün ön tarafında incelip saydamlaşmış ve hafif şişkinlik kazanmıştır.
Damar Tabaka
Kan damarlarının bulunduğu tabakadır. Gözü besler. Gözün bu bölümünde iris, göz bebeği, göz merceği, kirpiksi cisim ve camsı cisim bulunur.
İris: Göze rengini veren kısımdır. Görmede yetkisi yoktur. Renginin farklı olması kalıtsaldır. Burada melenin pigmentleri bulunur.
Gözbebeği: İrisin arkasında ince kenarlı saydam bir tabakadır. Göz merceği kornea ve gözbebeğinden gelen ışınları kırarak, ağ tabakadaki sarı benek üzerine düşmesini sağlar.
Kirpiksi cisim: Göz merceğinin bulunduğu yerde sabit kalmasını sağlayan kaslardır.
Camsı cisim: Göz yuvarlığın içini dolduran göz merceğinden sonraki boşluktaki sıvıya denir. Camsı cisim renksiz, jölemsi parlak bir sıvıdır. Camsı cisim ile göz yuvarlağının şekli korunur. Kan damarlarından yoksun kornea ve merceğin beslenmesini sağlar. Göz içinde iç basınç oluşturarak göz küresinin sabit kalmasını sağlar.
Ağ Tabaka
Göz yuvarlağının en arkasındaki tabakadır. Burada foto reseptörlerin bulunduğu sarı benek bölümü bulunur. Gözümüzde bulunan foto reseptörler iki çeşittir.
Koni: Yeterli ışıkta renkli görmemizi sağlayan reseptörlerdir.
Çubuk: Karanlıkta görmemizi sağlayan reseptörlerdir. Renklere de duyarlı değildir. Sadece siyah-beyaz görmemizi sağlayan reseptörlerdir.
Cisimlerden gelen ışınlar korneadan geçerek göz bebeğinden geçip, merceğe ulaşır. Mercekte kırılan ışınlar camsı cisimden geçerek sarı benekte bulunan reseptörler tarafından alınır. Işınlar asarı beneğe ters düşer. Bu yüzden görüntü terstir. Burada sinirlerle beynin görme merkezine iletilir. Ters görüntü burada düzeltilerek tekrar aynı yolla görme olayı netleşir.
Böyle bir mükemmellik, böyle bir görev dağılımı tesadüf eseri olabilir mi? Bunu hangi aklı selim insan düşünebilir? Böyle düşünen insanların bahsettiğimiz mükemmellikteki gözlere sahip olması onların kör olduğu gerçeğini maalesef değiştirmiyor. Rabbim gören gözlere sahip olup da hakikatler karşında kör olan kullarından olmaktan korusun…
Kaynaklar
www.biyolojigunlugu.com
0 Yorum