Bismillahirrahmanirrahim. Velhamdulillahi rabbil alemin. Vesselatu vesselamu ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu.
“(Resûlüm!) De ki: “Dua (ve ibadeti)niz olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? (Ey inkârcılar!) Siz ise, (Allah ve Resûlü’nün bildirdiklerini) yalanladınız, bu yüzden (bu günah ve onun) cezası, boynunuza sarıl(ıp yakanızı bırakmay)acaktır.”(Furkan Suresi 77. Ayet-i Kerime meali)Dua, kulun Allah’a olan kulluğunu bilmesi, O’nun dergâhına gelmesi ve kalben O’nunla irtibat kurmasıdır. Yüce Allah; “Ey iman edenler! Namazla ve sabırla/metanetle yardım isteyin…” (2/153), “… duanızı kabul ederim…” (2/187) (Feyz’ul Furkan tefsirli meali)
İbnu Ömer radıyallahu anhuma Hazretleri anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
“Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmış demektir. Allah’a taleb edilen (dünyevî şeylerden) Allah’ın en çok sevdiği afiyettir. Dua, inen ve henüz inmeyen her çeşit (musibet) için faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir. Öyle ise sizlere dua etmek gerekir.”
[Tirmizî, Daavât 112, (3542).]
Tirmizi’nin rivayet ettiği bir Hadis-i Şerifte de Rasulullah aleyhissalatu vesselam “Dua ibadetin ta kendisidir.” buyurmuştur. Bu yazımızda dua etmek üzerine bilgiler paylaşacağız inşaAllah.
1- Kur'an- Kerim'de Dua
Kur’an-ı Kerim’de dua ile ilgili bazı ayetlerın mealleri şöyledir:
“Rabbinize (gönülden) yalvararak gizlice dua edin. Çünkü O, haddi aşanları sevmez.”
(Araf 55)
“Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah akşam Rabbini an. Gafillerden olma.” (A’raf, 7/205.)
“El açıp yalvarmaya lâyık olan ancak O’dur. O’nun dışında el açıp dua ettikleri onların isteklerini hiçbir şeyle karşılamazlar. Onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir. Halbuki (suyu ağzına götürmedikçe) su onun ağzına girecek değildir. Kâfirlerin duası kuşkusuz hedefini şaşırmıştır.”
(Ra’d, 13/14.)
“Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için), vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar.”
(Secde, 32/16.)
“(Resûlüm!) Kullarım sana beni soracak olurlarsa (bilsinler ki) ben, şüphesiz onlara çok yakınım. (İsterse gönlünden geçirsin.) Bana dua edenin duasına icâbet eder (kabul eder)im. O halde onlar da benim davetimi kabul ed(ip bana itaat et)sinler ve bana iman(da sebat) etsinler. Tâ ki bu sayede doğru yola (kurtuluşa) ulaşmış olsunlar.”(Bakara 286)
2- Dua Ederken Hamd, Salavat ve Dua Şekli
Fadâle İbnu Ubeyd radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam dua eden bir adamın, dua sırasında Hz. Peygamber’e aleyhissalatu vesselam salat ve selam okumadığını görmüştü. Hemen:
“Bu kimse acele etti” buyurdu. Sonra adamı çağırıp:
“Biriniz dua ederken, Allahu Teâla’ya hamd u senâ ederek başlasın, sonra Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’e salât okusun, sonra da dilediğini istesin” buyurdu.”
[Tirmizî, Daavat 66,(3473, 3475); Ebû Dâvud, Salât 358, (1481); Nesâî, Sehv 48, (3, 44).]
“Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Dua sema ile arz arasında durur. Bana salât okunmadıkça, Allah’a yükselmez.
[Tirmizî, Salât 352, (486).
Taberanî’nin el-Evsat’ta (h. no: 721) Hz. Ali’den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:
“Muhammed’e ve onun ali beytine salavat getirilmedikçe yapılan her dua mahcuptur/ perdelidir/engellidir(ilahi kabul huzuruna çıkamaz).”
Hz. Übeyy İbnu Ka’b radıyallahu anh anlatıyor:
“Rasulullah aleyhissalatu vesselam birisine dua edeceği vakit önce kendisine dua ederek başlardı.”
[Tirmizî, Daavât, 10, (3382).]
“Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) duayı üç kere yapmaktan, istiğfarı üç kere yapmaktan hoşlanırdı.”
[Ebû Dâvud, Salât 361, (1524).]
“Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kardeşinin gıyabında dua eden hiçbir mü’min yoktur ki melek de: “Bir misli de sana olsun” demesin.”
[Müslim, Zikr 86, 88, (2732, 2733); Ebû Dâvud, Salât 364, (1534).]
Öyleyse dua ederken öncelikle anne babayı, müminleri ve bizleri de unutmayın inşaAllah. Ayrıca Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerifler’de bir çok dua örneği bulunabilir bunlarla Rabbimize yönelelim inşaAllah. Bildiğiniz gibi namazda son oturuşta okunan Rabbena dualarında anne babaya dua da geçmektedir. Ayrıca sözlü duayı yapmakla beraber fiili duamızı da eksik etmemeli yani istediğimizi elde etmek için gerekli çabayı göstermeli ve çabalamalıyız. Böylece gerçekten istemiş oluruz.
3- Duanın Kabul Olacağına Tam Olarak İnanmak
Rasulullah salallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Hazretleri buyuruyorlar:
“Siz, kabul edileceğine yakînen inanarak, Allah’a dua ediniz. Allahü teâlâyı unutarak, gafletle edilen dua kabul olmaz.”
(Tirmizi)
Ayrıca her duanın karşılığı mutlaka olur.
“Dua yapan (ve duası kabul edilen) kimseye kuşkusuz şu üç şey- den biri verilir; Ya günahları bağışlanır ya istediği şey aynen acele olarak (dünyada) verilir ya da sevab olarak biriktirilip âhirete ertelenir.”
(Deylemî – Hâkim)
“Bir kimse günah olan bir şeyi ve akrabası ile ilişkiyi kesmeyi dile- medikçe ya da acele etmedikçe duası kabul olunur.” (Müslim)Ebû Hureyre Hazretleri Radıyallahu Anh’den rivayete göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Siz den herbirinizin duasına, acele etmediği takdirde icâbet olunur. İnsan (acele edip): Dua ettim de kabul olmadı” der buyurmuştur.
( Buhari Deavat 22 Müslim Zikr 9091 Ebu Davud Vitir 23)
Ayrıca Hadis-i Şerifler’de duaların makbul olduğu vakitlerle ilgili bir çok bilgi yer almaktadır. Duaların makbul olacağı vakitlerle ilgili yazımızı da mutlaka okuyunuz. Bizi de dualarınız da unutmamanız temennisiyle Allah’a emanet olunuz. Velhamdulillahi rabbil alemin. Vesselatu vesselamu ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu.
0 Yorum