1- Rasulullah Aleyhissalatu Vesselam Az Yemeyi Tavsiye Ediyor
Rasulullah aleyhissalatu vesselam’ın Bazı Hadis-i Şerif rivayetleri şöyledir: ”
Âdemoğlunun doldurduğu en zararlı kap, karnıdır. Âdemoğluna belini doğrultacak birkaç lokma yeter. Mutlaka bundan fazla yemek isterse, midesini üçe bölsün. Üçte birini yemek, üçte birini su, üçte birini de havaya (oksijene) ayırsın.”
(İbni Mace eşribe 6)
“Mü’min bir kimse bir bağırsağı doluncaya kadar, kâfir ise yedi bağırsağı doluncaya kadar yer.”
(Buhârî, Et’ime, 12)
“Allah’a en sevgili olanınız, az yiyenleriniz, vücud bakımından da hafif olanlarınızdır.”
(Münavi, Feyzu’l-Kadir, 1/175)
“Mide hastalıkların evidir; perhiz ise, tedavinin (ilâçların) başıdır. Her vücuda alışık olduğu şeyleri veriniz.”
(el Medhal, K. Hafa)
Hz. Aişe radıyallahu anha:
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, bir günde iki öğün yemek yediğimi fark edince:
“Ya Ayşe! Midenden başka seni meşgul eden bir şeyin olmamasını mı arzu ediyorsun? Dünyayı midene mi dolduracaksın? Bir günde iki defa yemek israftır. Allah, israf edenleri sevmez.” buyurdu.
(Beyhaki, Şuabu’l-İman 5/26 (5640)) (M.Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s- Sahabe Muhtasar, C.2, s.83)
“Birçok hastalığın gerçek sebebi çok yemedir.”
(C. Sağır, 1/36)
2- Rasulullah Aleyhissalatu Vesselam Az Yerdi
“Andolsun ki Allah’ı(n rızasını) ve âhiret gününü(n saadetini) umanlar ve Allah’ı çokça ananlar için Allah’ın Resûlü’nde, sizin için, pek güzel bir örnek vardır.”
(Ahzab Suresi 21. Ayet-i Kerime Meali)
Hz. Aişe radıyallahu anha şöyle dedi:
“Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ailesi, onun vefât ettiği ana kadar, iki gün arka arkaya arpa ekmeğiyle karnını doyurmadı.”
(Buhârî, Eymân 22; Müslim, Zühd 22. Ayrıca bk. Buhârî, Et’ıme 23, 27; Nesâî, Dahâyâ 37; İbni Mâce, Et’ıme 48, 49)
Ebu Saîd el-Makbürî’nin radıyallahu anh,Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet ettiğine göre, Ebû Hüreyre radıyallahu anh, önlerinde kızartılmış koyun bulunan bir topluluğa rastladı. Topluluk kendisini davet etti; fakat o yemek istemedi ve:
“Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, arpa ekmeğine bile doymadan dünyadan çıkıp gitti, dedi.”
(Buhârî, Et’ıme 23)
3-Tokluğun Zararları
Büyük insanlar, alimler, Allah dostları tokuluğn zararlarından bahsetmişlerdir. Bunlardan bazı misaller şöyledir:
Hz. Aişe radıyallahu anha annemiz buyuruyorlar:
“Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, ahirete irtihalinden sonra, bu ümmet arasında görülen ilk bela tokluk belasıdır. Müslümanların karınları doyup bedenleri de semizleşince, gönül hayatları zayıfladı ve şehvetleri azgınlaştı!”
(Münziri et-Tergib, 3/100) (M. Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s- Sahabe Muhtasar, C.1, s.247)
İslam büyükleri de tokluk hakkında bir çok zararlar söylemişlerdir. Mehmed Zahid Kotku Hazretleri kuddise sirruh‘un “Nefsin Terbiyesi” isimli kitabında bol malumat bulunabilir. Kesinlikle tavsiye ederiz
Tokluk; Hastalıkları tevlid eder (doğurur), Vücudu ağırlaştırır, Uykuyu artırır, Tembellik ve gam getirir, gönül körlüğü ve ruhun zayıflamasına sebep olur. Tok olan kişi abdestini tutamaz, çok uyur, gece namazı gibi büyük bir nimetten mahrum olacaktır. Tokluk insanın günahlardan korkusunu azaltarak fenalıklardan sakınmaz hale getirir ve akıl tam iyiyi, fenayı seçemez, şükrünü yapamaz. Dolayısıyla nimetler azalır çünkü nimetin şükrü, nimetlerin artmasına vesiledir. Dünya sevgisine sebep olur. Tok insana zikir yapmak zor gelir. Zikir ise kalbin pasını siler. Tok insan İbadetin zevkini bulamaz. “Yakin” denilen büyük nimetten mahrum olur. Tokluk insanı gaflete sürükler ve en insanın sermayesi olan ömrünü boşa harcamasına sebep olur. Vakitler boş sohbetlerle, kahvelerde, sinemalarda, film ve dizi izleyerek hem boşa geçer hem de bunları yaparken içlerindeki gayri meşru şeyler yüzünden günaha da girilebilir. Allah’a sığınırız. Oysa ki Allah Azze ve Celle mealen buyuruyor: “O halde (bir iş ve ibadeti bitirip) boş kaldığın zaman, hemen (başka bir işe/ibadete) koyul.”
(İnşirah Suresi 7.)
Açlık ise insanın Allah’tan uzak kalmasına sebep olan hevasını keser. Açlıkla kalp nurlanır. Açlıkla vakti ibadetle geçirme imkanı hasıl olur ki İmam-i Azam Ebu Hanife Hazretleri ve emsali gibi. Çok sayıda rivayetlere göre bunlar kırk sene akşam abdestiyle sabah namazını kılmışlar ve az yemekle bunu sağlamışlardır. Ramazan’da iftar da az yiyenler teravihi rahatça kılarlar.Ayrıca aç kalmak açın halinden anlayıp onlara yardımcı olmaya sebep olacaktır. Çok yiyen insanlar ise hem israf eder hem dünyada ki binlerce aç insanın durumunu düşünemez.
Selamun Aleykum Allah razı olsun
Sağolasın kardeşim