Es-Selamu Aleykum. Bu yıl da üç ayları sıradan geçirmeye mi karar verdik? Olur mu öyle şey canım, bir Müslüman bu mübarek zamanları sıradan geçirir mi hiç? Geçirmez elbet. Kimse kolay kolay çıkıp ben sıradan olacağım, kendimi geliştirmeye ve günahlarımdan kurtulup sevap kazanmaya ihtiyacım yok demez. Demez elbet lakin hal ve hareketleri bunu gösterebilir.
Sıradanlık, beyin gelişimini kötü yönde etkiler. Değişen rutinler, iyi kötü heyecanlar ise beyni geliştirir. Bugün ibadet noktasında dinimizin bizlere emrettiklerine baktığımızda görüyoruz ki, sürekli olarak yapmamız gereken ibadetlerde bile zamansal açıdan bir farklılık oluyor. Misal, bugün güneş 06.45’ de doğuyorken yarın 06.44’de doğacak. Bugün ikindi namazının vakti 16.25 iken yarın 16.26 olacak. Aynı şekilde Şubat ayı deyince aklımıza hep kış geliyorken Ramazan ayı deyince ise aklımıza heyecan geliyor. Geçtiğimiz zamanlarda Ramazan ayları yaza denk geliyorken artık Ramazan ayı ilkbahara doğru kaymaya başladı. Rutin gibi gözüken bu ibadetlerde bile bu şekilde zamansal bir değişkenlik, Rabbimizin bizlere verdiği bir nimettir.
Rabbimizin bizlere verdiği bu 3 ay, bizlerin değişmesi için bir fırsat olabilir. Gerek doktora gerek psikoloğa gidenler bilirler, doktor ilk olarak hastasından/danışanından anamnez(hasta öyküsü) alır. Bunu sebebi herkese aynı teşhisi koyup aynı tedaviyi uygulamamaktır. Bu üç aylarda da eğer sizi tanıyan, kişiliğinizi biraz da olsa bilen, zayıf ve güçlü yönlerinize hâkim birini tanıyorsanız o kişiden kendinize hazırladığınız programınıza göz atmasını isteyebilirsiniz. Böyle biri etrafınızda yoksa kendi doktorunuz olup, kendinize göre program oluşturmalısınız. Şu 3 kriteri hedef alarak programınızı kendinize göre değiştirebilirsiniz.
Unutmayalım, değişmek için önümüzde uzun uzun yıllar bizleri beklemiyor. Bu ayları fırsat bilip Rabbimize dua edelim. Herkesle aynı programı uygulamak zorunda değiliz. Niyet edip işe koyulalım inşaallah.
1. Kur'an-ı Kerim Okumak
Normal rutinimiz ne ise, üç aylarda bunu biraz daha arttırmalıyız. Örneğin normalde günde 5 sayfa Kur’an okuyorsak, Ramazan ayına hazırlık olsun diye Recep ve Şaban aylarında bunu günde 10 sayfaya çıkartıp Ramazan ayında günde 20 sayfa okuyarak Allah’ın izni ile bir hatim yapabiliriz.
Yok, ben zaten günde 1 cüz okuyordum diyorsak da, Recep ve Şaban aylarında bunu biraz daha arttırıp örneğin 1.5 cüz okuyup Ramazan ayında ise günde 2 belki de meşguliyetimize göre günde 3 cüz okuyabiliriz.
Kur’an okumakla arası iyi olmayan kardeşlerimiz ise günde 1 ayet okumakla işe başlayabilirler. Önemli olan kaç sayfa okuduğumuzdan ziyade, azda olsa sürekli ve arttırarak uygulamak olduğu için bu bakımından bir adım atmış olabiliriz.
2. Dua Vakitleri
Ayaküstü dua etmeye alışık olduğumuzdan “Dua Vakti” bizler için biraz garip kaçabilir. Fakat yapmamız gereken şey Rabbimizle aramızdaki bağı kuvvetlendirmektir. Hele ki duaların kabul olduğu bu aylarda kendimize özel dua vakitleri belirleyip, ısrarla, bıkmadan aynı duaları edip Rabbimizle konuşmalıyız.
İnsan kendisini ait hissettiği yerde mutlu olur. Bizler bugün dua ederken, namaz kılarken, Kur’an okurken vakit geçmek bilmiyorsa, ait hissettiğimiz yere dönüp bakmamız gerekir. Ait hissetmek kısa zamanda olmaz. Eğer dinimizle bağımız zayıfsa bunu günlük yaptığımız zikirler ve dualarla kuvvetlendirmeye bakmalıyız.
3. İsraftan Kaçınmak
İsraftan kaçınmak aslında hayatımızın her alanında olması gereken bir konu. Zaman ve mekân farkı tanımayan bu konuyu pek dikkat etmeden geçiştiriyoruz maalesef. En azından değişime vesile olması bakımından 3 aylarda kendimize ödevler vererek sosyal medyada vakit israfını bir nebze de olsa kontrol altına alabiliriz.
Büyük başlanılan işlerde çabuk yorulup işi tamamen bırakmamak adına kendimize adım adım program oluşturmamız gerekir. Hedeflere varmak zaman ister. Dolayısıyla varmak istediğimiz noktayı küçük parçalara bölüp ilerlememiz lazım. Nafilelerle yarışmak için yola çıkıp bir haftada hatim edip sonra Kur’an’ımızı hiç açmamaktansa az ama her gün okumayı Sünnet’e yönelik bir davranış kabul ediyoruz Allah’ın izniyle.
Buradan yola çıkarak belki Instagram, Youtube vs. gibi sosyal medya hesaplarımızı silip telefonlarımızı da çöpe atalım demiyoruz. Günde 2 saat bu mecralarda vakit harcıyorsak, hedefimiz günde 1 saat 55 dakika olsun. Daha sonra 1 saat 45 dakika. Böyle böyle azaltarak ilerleyebiliriz. Örneğin günde 2 saat sosyal medya kullanan biri Recep ve Şaban aylarında bunu 1 saate indirip, Ramazan ayında ise sosyal medya hesaplarına oruç tutturabilir. Lakin yukarıda söylediğimiz gibi bunlar sadece örnek. Önemli olan kişinin kendisini tanıyıp buna göre hayatında düzenleme yapması.
Vakit israfının dışında takip ettiğimiz kimselerin israfından da kurtulabiliriz. İnsanın her gördüğü fotoğraf karesi beynine süzgeçsiz bir şekilde kaydediliyor. Dolayısıyla takip ettiğimiz kimselerin listesini gözden geçirip bunlarda da azaltma yoluna girebiliriz.
Herkes gece başını yastığa koyduğu zaman kendisinde olan eksiklikleri bilir. İç dünyamızı gündemden uzak tutarak Rabbimizle olan bağımızı kuvvetlendirme yoluna girmeliyiz. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Vaktimize, işlerimize bereket versin.
Velhamdulillahi Rabbil Alemin.
0 Yorum