1. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Medine'ye hicret ettiğinde, Zeyd bin Sabit 11 yaşında yetim bir çocuktu. Bedir Savaşına katılmak istemişti ama yaşı küçük görülmüştü.
2. Bedir Savaşından sonra fidyesini ödeyemeyen müşrikler 10 Müslüman çocuğa okumak yazma öğreterek serbest kalıyorlardı. İşte Zeyd bin Sabit de o şekilde okuma yazma öğrenenler arasındadır.
3. Zeka ve yeteneğini görenler onu Peygamberimiz (s.a.v.)'in yanına getirdiler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) onun zeka ve yeteneğini keşfetti. Ardından 'Şu Yahudilere güvenemiyorum. Onların dili İbraniceyi öğrensen!' dedi ve Zeyd bin Sabit 'Peki ya Resullullah!' diyerek tam 16 yaşındayken 3 haftada hiç bilmediği bir dili yazılanı okuyup, konuşulanı yazacak kadar öğrenip geldi. 'Hazırım ya Resullullah!' dedi. Sırf Peygamberi söylüyor, ihtiyaç var diye..
4. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) onu çok beğendi ve Süryanice de öğrenmesini istedi. Gitti ve o dili de 1 ay dolmadan öğrenip geldi. Böylece yeni bir unvan kazandı. Herkes ona 'Resullullah'ın Tercümanı' diyordu.
5. Yazısı denendi ve beğenildi. Bu kez de vahiy indiğinde kemik, tuğla, ağaç parçalarına yazan 'Vahiy Katipleri' arasına katıldı. Yaşı yirmiye varmamıştı. Kuran'ı ilk ağızdan dinleyip ezberleyen, Kuran'a en yakın delikanlılardan oldu.
6. Matematiği çok iyiydi. Bu nedenle de 'Miras ilmini en iyi bilen' oldu.
7. Muhammed (s.a.v.) vefat ettiğinde, o 21 yaşındaydı. Halife olacak kişi ile ilgili konuşmalar hararetlenince Zeyd bin Sabit ortaya çıkmış ve 'Peygamberimiz (s.a.v.) bir muhacirdi ve biz O'nun ensarı olduk. Şimdi O'nun halifesinin de ensarı olmak yakışır bize. İşte Resullullah'ın halifesi...' diyerek Hz. Ebu Bekir'i göstermişti.
8. Zeyd bin Sabit'e 22 yaşındayken Kuran'ı bir araya toplayıp kitap haline getirme görevi verildi. Henüz 23 yaşını bitirmeden bu görevi de tamamladı. Kuranı Mushaf haline getirme muştusuna nail oldu.
9. Bir gün İbni Abbas onu hayvanına binmeye çalışırken gördü. Yanına gitti ve hayvanının yularını tutup onu bindirmeye çalıştı. Zeyd bin Sabit bundan rahatsız oldu. Karşısındakinin şerefli bir amca çocuğu olduğunu biliyordu.
Zeyd bin Sabit: Yapma böyle, Resullullah'ın amcaoğlu!
İbni Abbas: Biz ulemamıza böyle yapmakla emrolunduk!
Zeyd bin Sabit: Şu eline bir bakayım.
İbni Abbas elini gösterince de eğilip elini öptü ve dedi ki:
Biz de Resullullah (s.a.v.) ehlibeytine böyle yapmakla emrolunduk.
0 Yorum